Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beklenmeyen Şahit ve Diğer Öyküler

Agatha Christie

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Mavi Kavanozun Gizemi
Amcasıyla yemek salonuna geçti. Dolu bir yemek masasında ihtiyar adama bütün öyküyü anlattı. "onlara ne olduğunu Allah bilir," diye bitirdi öyküsünü. Amcası bir kalp krizi geçirmenin eşiğindeydi. Sonunda, "Kavanoz", dedi. "Mavi kavanoz! Ona ne oldu?" Jack amcasına önce anlamayarak baktı, ama sonra sözcüklerin bir anda kafasına hücum etmesiyle birlikte anlamaya başladı. İhtiyar adamın ağzından kelimeler sel gibi akıyordu. "Ming, eşsiz koleksiyonumun yıldızı, en an on bin sterlin eder. Amerikalı milyarder Hoggenheimer'dan teklif aldım. Dünyada bir eşi daha yok. Kahretsin, MAVİ KAVONOZUMU ne yaptın?" Jack yemek salonundan dışarı fırladı. Lavington'ı bulmalıydı. Resepsiyondaki genç kadın onu soğuk bakışlarla süzdü. " Dr. Lavington dün gece geç saatte arabayla otelden ayrıldı. Size de not bıraktı. " Jack zarfı yırttı. Mesaj kıza ve özdü. SEVGİLİ GENÇ DOSTUM. Doğaüstü günün etkisi geçti mi? Pek sanmam; özellikle yeni bilimsel dille aldatılmışken. Felise'ten, hasta babasından ve benden sana en içten selamlar. On iki saatlik bir avansımız var, bu da bize bol bol yeter sanırım. Saygılarımla, AMBROSE LAVİNGTON, Ruh doktoru.
Sayfa 141Kitabı okudu
“Gözlə görünən hər şeyi hələ heç də həqiqət hesab etmək olmaz.” Ağlın gözü ilə görmək lazımdır.
Qələbə balı əhvalatıKitabı okudu
Reklam
..Birdə axı bu dəlilik nə olan şeydir? Əslinə qalsa, elə hər kəsdə bir az dəlilik yoxdurmu?
Krit ÖküzüKitabı okudu
S. O. S.
"Çay" diye bağırmaya başladı. "Bana çay dedi, limonata değil çay dedi." Kocası öfkeyle " kapa çeneni. Anlaşıldı mı?."diye kükredi. Mortimer, Charlotte'un masanın öbür ucundan faltaşı gibi açılmış gözleriyle şaşkınlık ve merak içinde ona baktığını gördü. Sonra koluna bir elin dokunduğu hissetti. Magdalen onu konuşacaklarının duyulamayacağı bir noktaya çekti. " Bunlar" diyerek tüpleri işaret etti. "Babam. Yapmayın..." Mortimer elini genç kızın omzuna koydu. "yavrum" dedi. "sen geçmişe inanmıyorsun, ama ben inanıyorum. Bu evdeki atmosfere inanıyorum. Bu eve gelmemiş olsaydı, baban belki, belki diyorum, öyle bir plan tasarlamayabilirdi. Bu tüpleri Charlotte'un yaşamını şimdi ve gelecekte garanti altına almak için saklayacağım. Bundan başka bir şey de yapmayacağım. Bunun tek nedeni de, S. O. S. Yazan ele duyduğum minnettarlık. "
Sayfa 100Kitabı okudu
Poirot ve Yat Yarışının Gizemi
" Ne söylemişim?" "Önemli olanın suçlular değil, masumlar olduğunu. Bu da bende umut uyandırdı." Poirot başını anlayışla salladı.
Sayfa 272Kitabı okudu
Altı Penilik Bir Şarkı Söyle
"Sizin yaşınızdan bile çok geride kalan çocukluk günlerimden aklımda kalan çok iyi anımsadığım bir ninni var. Eğer doğru anımsıyorsam ninni aynen şöyleydi: 'Altı penilik bir şarkı söyle, çavdar dolu bir cep, yirmi dört karakuş, pişirilmiş bir tartta...' filan... Gerisi bizi zaten ilgilendirmiyor. "
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Bülbül Yuvası
"Ben Bayan Martin, Bülbül Yuvası'ndan. Lütfen gelin." Düğmeye bastı ve konuşmaya devam etti. "Yarın sabah altı parça yumuşak dana pirzola getirin lütfen." Düğmeyi bırakıp, "Bu çok önemli," dedi. Yeniden düğmeye bastı, "Çok teşekkür ederim Bay Hexworthy; umarım gecenin bu vaktinde telefonla arayarak sizi rahatsız etmemişimdir. Ancak bu dana pirzolalar çok önemli." Düğmeyi tekrar serbest bıraktı, "Bu benim için ölüm kalım meselesi," dedi. Bir daha düğmeye bastı, "Evet, sabah bekliyorum." Düğmeyi son kez bırakıp, "mümkün olduğunca erken, çok acil," dedi ve ahizeyi yerine bırakarak kocasına döndü, derin bir soluk aldı.
Sayfa 208Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.