Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ben Bu Adamı Sevdim

İsa Yılmaz

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Menderes'in idam edildiği radyolardan yayınlandığı gün, insanlar evlerine kapandılar. O gün emniyet kayıtlarına göre ülkede hiçbir adli vakanın gerçekleşmediği tek gün olarak kayıtlara geçti. Sanki insanlar meydanlarda peşinden koştukları ve on yıl boyunca baş tacı yaptıkları büyük lideri yalnız bıraktıkları için utanç duymuş, evlerinden çıkmamışlardı. Emniyet hiçbir adli olayın gerçekleşmediğini yazdı, ama öyle adi bir cinayet işlendi ki, milyonlarca insanın oyu ile göreve gelen bir Başbakan'ı idam eden bir başka ülke yok gibiydi.
Son anında yıllarca gizlenecek, ama nihayetinde ortaya çıkacak son yazısını kaleme aldı. Menderes el yazısıyla meydan okurcasına şunları yazdı: ''Sizlere dargın değilim. Sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki, Adnan Menderes hürriyet uğruna koyduğu başını 17 sene evvel almadığınız için sizlere müteşekkirdir. İdam edilmek için ortada bir sebep yok. Ölüme kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan kahraman efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söylemeliyim ki, milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendinizi yine de 1950'de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimden korkmayacaktınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes'in ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Ama buna rağmen merhametim sizinle beraberdir.''
Reklam
Menderes Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra Diyanet'te görevli din adamlarını başbakanlığa topladı, gece yarısına kadar Arapça ezan okuyanları cezalandıran Anayasanın 526. maddesine ek olarak çıkartılan kanunun değiştirilmesi için çalışma yaptırdı. Yeni kanuna göre müezzinler istediği dilde ezan okuyabilecekti; tercih kendilerine bırakılmıştı. On sekiz yıl süren ve halka rağmen zorla dikte ettirilen Tanrı uludur!... Yerini 16 Haziran günü ikindi namazında Allah'u Ekber'e bıraktı. Radyo kanunun çıktığını haber vermiş halk sokaklara dökülmüş kurbanlıklar sokaklarda kesilmiş, insanlar gözyaşı içinde Allah kelamının okunduğu camiilere, mescitlere koşmuştu. O gün hiçbir müezzin Tanrı uludur, dememişti. Ve bir söz daha o güne damgasını vurmuştu: Allah seni başımızdan eksik etmesin Adnan Bey'..
Polis memuru, üzgün insanların acı dolu bakışları arasında evin kapısına infaz hükmünü astı. Gitmiyordu, daha işi vardı. Hayatının en acı verici anlarını yaşıyordu. Ona bu görevi verenlere kızıyordu. Ama görevini yapmak zorundaydı. Berin Hanım ve oğlu Aydın'dan idamda kullanılan ''yağlı ipin, idam gömleğinin, celladın, imamın ve bu görevlilerin o gün yiyip içtiklerinin parasını'' istedi. Berin Hanım çıkartılan hesap ne ise onu da ödedi. Kapıyı kapadı, ayaklarının bağı çözüldü, ağladı, ağladı, ağladı...
Menderes 22 Ekim 1966'da kendisinden ısrarla randevu isteyen, ama her defasında geri çevirdiği Coca Cola firmasının temsilcilerini kabul etti. Coca Cola Türkiye'de bir fabrika açmak istiyordu. Menderes'in onlara yanıtı,'' Türk insanı serinlemek için gazoz içmektedir. Bu gazoz, hemen hemen her kasabada bulunan küçük imalathanelerde hazırlanmaktadır. Türkiye'de şu anda binlerce insan, yüzbinlerce aile bu gazozun imalatı ve dağıtımı ile para kazanmaktadır. Coca Cola'ya izin verirsek bu insanlar aç ve açıkta kalırlar,'' oldu. Menderes'ten izini koparamayan Amerika Emperyalizmi'nin en büyük simgesi olan Coca Cola, İsmet İnönü'nün başbakanlığını beklemek zorundaydı. .... Nihayetinde Coca Cola'nın dünyadaki 1916'ncı fabrikası İstanbul Bakırköy'ün İncirli semtinde 30bin metrekarelik bir alanda kurulacaktı.
Bu memlekette nifak, nifaktan bahsetmekle başlar...
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.