"Jitem'in bahçesinde insan kemikleri var," dediler. Anneannem taşa kesti yine. Kemiklere tutunması gerek. Kemikler dayımın olsa keşke. "Kafatasları bulundu!" dediler; biri dayıma uysa, dayımın bir mezarı olsa, anneannem taşa kesmese, ete kemiğe bürünse, mırıltılarını herkes duyabilse ve gelecekte bir gün rahat ölebilse.
Dokunaklı hikâyeler bunlar; bir travestinin, bir Ermeni çocuğun, bir delinin, kocasını vuran bir kadının..
Ayşe Başak Kaban'ın dikkati toplumun sinir uçlarında. Sıradan olmayan hayatları sadelikle, onlara kol kanat gererek anlatıyor.
(Tanıtım Bülteninden)