Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Berci Kristin Çöp Masalları

Latife Tekin

Berci Kristin Çöp Masalları Sözleri ve Alıntıları

Berci Kristin Çöp Masalları sözleri ve alıntılarını, Berci Kristin Çöp Masalları kitap alıntılarını, Berci Kristin Çöp Masalları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Deli Gönül’ün dayanağı göçünce Çiçektepe ilk orospusuna sahip çıktı. Konducu erkekler bir kese kâğıdı üzüme, bir kalıp peynire Deli Gönül’le yatıp kalktı. Kimisi veresiye defteri tuttu. Deli Gönül parasını vermeyen erkeklerle dalaştı. Karılarına baskına vardı. Kondularının camlarını taşladı. Hırsından ağladı. Kızgınlıktan buharlaşan gözleri bir tek sinemada cam gibi parladı. Yüreği daralınca çıplak ayaklarına naylon terliklerini takıp sinemaya koştu. Şıpıdım şıpıdım ah şıpıdım bir kuştu
Sayfa 159
Çöp Bakkalın insanları kıymet bilmeye çağıran bildirisinden sonra Naylon Mustafa muhtarlık için ayağa kalkıp kondusundan dışarı çıktı. Köpeklerin anasıyla babasını sorup soruşturduğu için gülmeye tutulan konducuların tek tek kapısını çaldı. Dünyayı anlamaya hevesli olan insanların akıllarını aktıkları yere doğru koyvermesinin şartından söze başladı. Merak denen şeyin aklın emri olduğunu hatırlattı. Köpeklerin anasıyla babasının kim olduğunu soruşturmanın dünyayı anlama işi olduğunu açıklayarak seçim çalışmasına girdi.
Sayfa 72
Reklam
Çiçektepe’li kadınların kulağına erkek işçilerin yerine kadın işçiler alınacağı çalındı. Fabrikaların kapısında toplaşan Çiçektepe’li kızlara nişanlanıp nişanlanmayacakları, kadınlara doğurup doğurmayacakları soruldu. Nişanlanmayacak ve doğurmayacaklar seçilip işe alındı. Fabrikalarda iş bulmak umuduyla nişan atanlar, karnında yuvalanan bebeklerini aldırmak için ebeye koşanlar çıktı.
Sayfa 169
Hacı Müezzin kısır kadınları okuyup üflemeye, gönül yaralarına muskalar yazıp yakmaya başladı. Kızıyla konuşan insanlardan para almadıysa da şekere, çaya, pirince hayır demedi. Kondusu çuval dolusu şekeri, çayı, pirinci almaz olunca bir bakkalla anlaştı.
Sayfa 161
"Doğan çocukların kuruyup düşen göbekleri gizlice fabrika bahçelerine gömüldü. Büyüyünce işsiz kalmamaları için dualar edildi. Gönlü yükseklerde olan insanlarsa bebeklerinin düşen göbeklerini sanat öğrensin diye oto tamirhanelerinin, atölyelerin, bir de uzaktaki bir okulun bahçesine götürüp gömdüler."
Reklam
Şiirli Hoca çöp bayırlarının ve konduların şiirini yaza yaza bitiremezken Çiçektepe’ye arkası arkasına sahte fabrikalar kurulmaya başlandı. Şiirli Hoca elinde kalemi çöp bayırlarının başında fabrika çatan adamlara bakıp kaldı. İçini tuhaf duygular aldı. Kafası şaşkın sözcüklerle karıştı. Kirpiklerinin altında gözleri çaresizlik içinde ağır ağır oynadı. Konduları çevreleyen eski fabrikaların, ta uzaktan görünen apartmanların üstünde gezdi. Sonra cebinden çıkardığı kâğıda, “Sahte deterjanla yıkandı çöp bayırları,” yazdı. Yazdığına güldü. Kâğıdını katlayıp cebine koydu. Çöp bayırlarının sırrını nasıl çözeceğini, şiirini nasıl yakalayacağını düşündü.
Sayfa 111
Bu sahne çok tanıdık geldi
Asfalt yolda, "İşçi hakkı yenmez, kursakta kalır!" diye haykıran işçilerden biri kurşun yarasıyla düşüp öldü. Güneş usulca çöp tenekelerinin ardına çekilip söndü.
Sayfa 91
782 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.