Beşiktaş'ın Dervişi Süleyman Seba
Rıdvan AkarSözler ve Alıntılar
‘’Seksen küsür yaşına geleceksiniz, devlete yıllarca hizmet edeceksiniz ve seksen metrekare bir evde oturacaksınız. Üzerinizde topluiğne kadar bir leke olmayacak. Beşiktaş gibi bir camianın yıllarca başkanlığını yapacaksınız. Bütün insanlığın hayatında başarılar vardır ama kalite istikrarda saklıdır. İnsanlar tesadüfen bir yere gelirler ama on altı yıl bir yerde duramazlar. Bu onların kalitelerini gösteriyor. Süleyman Seba gibi isimler, efsane isimlerdir. Bizim çocuklarımıza, genç nesillere örnek gösterebileceğimiz portrelerdir. Birine benzemek istiyorsanız Süleyman Seba’ya benzeyin. Süleyman Seba gibi anılırsınız. Yaşamak önemli değil, öldükten sonra kendinizi yaşatmak çok önemlidir. Bence Süleyman Seba, bedenini teslim ettikten sonra yaşayacak ender insanlardan biridir.’’
Ersin Taranoğlu
"Çok üzüntülerimiz oldu hepsini yuttuk, oturduk lakin Beşiktaş'ı üzmesinler."
Süleyman Seba.
"Insanlarla yaşadım, insanı öğrendim.
İnsanlarla yaşadım, insanlığı öğrendim.
İnsanlarla yaşadım,
İnsanlardan nankörlüğü gördüm.
Dostlarım, dostlarım...
Ama ben dostlarımdan çok korkarım."
Sayfa 248Kitabı okudu
Ama yaşamının biricik merkezi yine de futboldu. Semtte yaşayan, büyüyen ve semtin kültürüyle yetişen gençlere – bugün bile – kim oldukları sorulduğunda, “Beşiktaş’ın çocuğuyum” denirdi. Bu semt Saray’a yakın ama yaşam tarzıyla Saray’ın emektarlarının yaşadığı, tevazu ile örülmüş, Pera’nın kozmopolitliğine karşı, geleneğe dayanmış, İşgal İstanbul’unda; Türk bayrakları ve esnafın astığı Mustafa Kemal posterleriyle ulusal kurtuluş mücadelesine destek vermişti.
Gordon Milne’in Seba ile ilgili düşüncesi bu dostluğun en veciz ifadesiydi. “Futbolu takip eden herkes için çok bariz. Beşiktaş demek, Süleyman Seba demek. Seba da Beşiktaş demek. Seba özel biri ve şunun garantisini verebilirim. Bir başka Süleyman Seba gelmeyecek. Bu yüzden de onunla çalışmış olan ben ve benim gibiler çok şanslı.”
Yıllar sonra, o maçta oynayan ve sonraki yıllarda da ABD Milli Takımı kaptanı olan Walter Bahr Beşiktaş ile ilgili şöyle
diyecekti:
"O yıllarda, Philadelphia Nationals takımında oynuyordum. St. Louis'de, Beşiktaş'la bir maç yaptık. il Dünya Savaşı'ndan çıkmıştık ve kendimize çok güveniyorduk. Amerikalıların, dünyanın en iyi askerleri ve sporcuları olduğuna inanıyorduk. Fakat Beşiktaş bizi 5-0 yendi. Herkes o kadar büyük hayal kırıklığına uğradı ki, adeta şok olduk. Bu sonucu asla beklemiyorduk. Futboldan ben bile soğudum.
Bir defasında, ayağındaki çarıkla memleketi Sivas' a gidecek olan arkadaşı
Mesut'a "bununla gidilir mi oğlum" deyip, sükse yaptığı iskarpinini verivermişti.