Bir romcom aşığı olarak bu kitabı okurken sürekli gülümsedim. Birazda Liz'i kendime benzettiğim için olabilir. Ama kitap boyunca onu o kadar kıskandım ki (Wes konusunda). Wes Bennett en iyi romcom erkeği olabilir. Olabilir değil gerçekten öyle. Kitap boyunca Liz'i sabırla bekledi. Her konuda destek verdi onu anladı dinledi onu güldürdü daha ne yapsın ki. O mükemmeldi. Sanırım kitapta beğenmediğim hiç bir yer yoktu. Kısım kısım favori romcomlarımdan ve şarkılardan bahsetmesi, Liz'in her konuda playlist yapması hoş bir detaydı bence. Aynı zamanda okurken çok eğlendim. Her şey sırasıyla yerli yerinde oldu. Öpüşme sahnesinden sonra kalbim birazcık kırılsa da Liz'in gerçekten emin olması beni rahatlattı demek istediğim Michael'dan tamamen vazgeçmis olması cünkü kitabın çok büyük bir kısmında Liz'in aklı hep Michael'daydı bu yüzden Wes'i farketmedi bile. Michael'ın onu baloya davet ettigi sahnede bile kafası az da olsa karışıktı yoksa kabul etmezdi değil mi? Wes'in hareketi beni kızdırmadi çünkü başka ne yapabilirdi ki Liz gerçekten Michael'ı seviyorsa. Ama yinede sonu güzel bitti tam istediğim gibi oldu soru işaretleri olmadan. Bence romcom seviyorsanız bu kitap tam size göre. Son olarak klişeler hiç bir zaman eskimez ve her zaman en iyileridir demek istiyorum. Özellikle de enemies to lovers olanlar. ;))