İş yaşamı, hayatımızda yaşadığımız en uzun, en tutku dolu, en sevinçli aynı zamanda en yorucu ve en hüzünlü yolculuktur. Bu yolculuk esnasında içinde çalıştığımız kurumlar yolun kendisi gibi görünse de aslında yol, yol boyunca karşılaştığımız insanlardan oluşur.
Çalıştığımız kurumlar cansızdır ve tabelalardan ibarettir. Kurumlar ve birimler arasındaki ilişkiler bir noktadan sonra insanlar arasındaki ilişkilere indirgenir. Asıl olan, yaşayan insanlar ve onların aralarında sürdüre geldikleri ilişkilerdir. Sizi kurumlar değil insanlar işe alırlar. Siz kurumları değil insanları terk edersiniz. Kurumları insanlar temsil ederler ve yol boyunca karşılaştığımız insanlar da kimi zaman yaşamımızı kolaylaştırır kimi zaman zorlaştırırlar. Kurumlar ancak içindeki insanlar değişirse değişirler.
Beyaz yakalı doğmadığınız ve hep beyaz yakalı kalmak zorunda değilsiniz. Beyaz yakalı olmak size bir dönem güç katmıştır. Ancak, artık kendi jeneratörünüze, kendi gücünüze dönme zamanıdır. Asıl güç sizin içinizdedir. Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez. Gücünüze inanın. Doğru zamanda, doğru alanda, doğru kişi olmayı başarın!
