Her alanda, hele bu çağda sürekli değişim gerekirken; maalesef İslam âleminin hali ortadadır. İslamiyet'ten anlayan-anlamayan hep şu savunmayı yapıyor: Canım İslamiyet dört halifeden sonra bitti. Şu an yeryüzünde hiçbir ülkede uygulaması yok. Yani aslında İslami yasalar-kurallar iyi de; ancak pratikte bir șey
yok! Hâlbuki böyle diyen, tek bir kelime Arapça da bilmiyor ki Kur'an ve hadislerden anlasın. Peki, mübarek, İslam'ın yasası Arapça, sen de tek bir kelime bilmiyorsun ve kalkıp bu şekilde
savunuyorsun. İşte, İslam'a inanan kitlenin ezici çoğunlugu böyle! Adam İslam'a ters gelen her şeyi yapıyor, Kur'an'dan hiçbir şey bilmiyor; ama İslam'ın gerçeğini bu şekilde izah edenlere
karşı en sert reaksiyonu da göstermekten geri kalmıyor.
Johannes Kepler'in (1571-1630) güzel bir sözü vardır: "Bir âlimin eleştirisini milyonlarca cahilin alkışına tercih ederim" der. Böyledir; bir toplumda eleştiri, tartışma özgürlüğü kısıtlıysa
o toplumun ilerleme şansı olmadığı gibi, huzuru da mümkün olmuyor.
Geçenlerde bir yazı okudum; Yemen'de kanun çıkarmışlar, bir kız çocuğu 17 yaşına gelmeden evlenemez diye. Kadınlar bunu duyunca niye böyle bir kanun çıkarıyorsunuz diye ellerine birer pankart alıp meclise yürüyüşe geçmişler. Hâlbuki o kanun kadınların lehinedir. Burada olay şu: Onlar İslam'a inanıyorlar. İslam'da da küçük yaş kızlar için problem değil. Bu kanunu çıkarmakla Yemen hükümeti İslamiyet'e saygısızlık yapmış oluyor! İşte karşı koyuşlarının nedeni bu.