1968. Prag'da Sovyet tankları. Prag Baharı'nın sonu gelmiştir. Yurdundan ayrılan pek çok göçmenden biri de Irena'dır. Kocasıyla birlikte Paris'e yerleşen Irena, onun ölümüyle yalnız kalır. Kendine yurt edindiği bu yerde duygularını, özlemlerini anlayacak, 'bilecek' kimse yoktur. Yıllar sonra, soğuk savaşın bitimiyle birlikte, eski yurdunu sık sık ziyaret etmeye başlar. Bu yolculuklarından birinde havaalanında yine eski bir göçmen olan Josef'le karşılaşır. Josef, onun bir türlü kopamadığı, ama yabancılaştığı geçmişinden bir sayfadır. Bütünüyle farklı nedenlerle çıktıkları Prag yolculuğu, Irena ile Josef'in yurtsuzluklarına, özlemlerine yeni halkalar ekleyecektir. Bilmemek, hatırlama üzerine, yalnızlık, yabancılaşma, yurtsuzluk, bellek ve unutuş üzerine bir roman. Yoğunluk, derinlik, duyarlık ve yorum açısından Milan Kundera'nın en önemli yapıtlarından olduğu kesin. İnsanlığın en güncel sorunlarından biri haline gelen 'göçmen olma' durumunu psikolojik ve siyasal kalıplar içinde tutkuyla inceleyen Milan Kundera, romanına kendi kişisel tarihini de ilk kez bu kadar açıkça katmış. 20'nci yüzyıla damgasını vuran yazarlardan olan Milan Kundera'nın bu son romanı, yaşadığı ve yazdığı ülke olan Fransa'dan önce Türkiye'de ve Türkçe yayınlanıyor.
Yazar:
Milan Kundera
Milan Kundera
Çevirmen:
Aysel Bora
Aysel Bora
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 51 dk.Sayfa Sayısı: 136Basım Tarihi: 2014İlk Yayın Tarihi: 1 Nisan 2000Yayınevi: Can YayınlarıOrijinal Adı: L'ignorance
ISBN: 9789750701221Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Başka bahara..
Kundera’nın ‘Prag Baharı’ ndan sonra ülkesini terk edip, kendisinin tersine, dönen iki insanı, İrena ve Josef’i Odysseus’un “Büyük Dönüş”üyle karşılaştırarak anlattığı kitabı. Büyük Dönüş, biraz Cesare Pavese’nin dediği gibi, “Her şeyin bunca değişmesine karşın yine de aynı kalması” gibidir. Bir yandan da aynı kalmamasına karşın hiç değişmemiş gibi. Uzun yıllar süren mülteci yaşamının ardından ülkelerine ilk ayak basışları, şaşkınlıklar, beklentiler, hayal kırıklıkları, bellekte kalan ya da saklanan hatıralarla bu, adeta uçan bir halının üzerinde aslında kendilerine yaptıkları bir yolculuğa dönüşür. Uçan halı diyorum, çünkü ikisi de konacak bir yer bulamaz. İrena ve Josef’in halleri bize bir yere ait olmayı, olamamayı, aidiyetin gerekli olup olmadığını sorgulatır. İrena için Josef, çantasının köşesinde kimse bilmeden taşıdığı kocaman bir keşkedir. Josef İrena’yı hatırlamaz bile. Kundera vazgeçilmez temaları, bellek, yalnızlık, yurtsuzluğu öyle çarpıcı biçimde işler ki, biz kitabın sonuna kilitlenip, hadi birleşsinler, her şey yoluna girsin diye bekleriz. Kundera’nın ters köşesi bizi alaşağı eder ve hatırlatır; hiçbir şey yoluna girmek zorunda falan değildir. Kavuşmaların, umduğunu bulmaların, yıllar geçse de aynıların, ait olmaların sıcağından uzakta, insanın ruhunu tutuşturur Kundera. Prag Baharı’nın ardından başka bahara bırakılan her şeyi çaresizce, biraz da isyan ederek kabulleniriz ve anlarız ki, hayat biraz da böyle bir şeydir.
Milan Kundera
Milan Kundera
Bilmemek
Bilmemek
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitap, Sovyet işgali sırasında ülkesinden kaçmak zorunda kalan, ülke özgürlüğüne kavuşunca dönen ya da dönmesi beklenen ya da dönmediği için kınanan insanların yaşamlarından bir kesit. Yirmi yılı memleketlerinden uzakta geçirmiş iki kişi başta ayrı ayrı anlatılırken romanın ortalarına doğru bu iki insanın yaşamlarını kesiştiriyor yazar. Gidenler Irena ve Josef'le anlatılırken, kalanlar Josef'in abisi yengesiyle ve İrena'nın annesiyle hikaye edilmiş. Konu güncel, anlatım akıcı olunca çabuk okunuyor.  Gidenlerin gittikleri gibi, bıraktıklarının da olduğu gibi kalmadığı gösterilmiş, yurt kavramı derinlemesine irdelenmiş. Okuyan kendisinden bir şeylere muhakkak rastlıyor. Gidenlerin yabancılaşmasını, kalanlarla aralarında oluşmuş uçurumu, bir yerden gidenin hiçbir yere ait olamamasını, her şeyden, herkesten uzaklaşmasını etkili bir şekilde anlatmış Milan Kundera. Psikolojik tahliller, durum değerlendirmeleri, yakın dönem Avrupa siyasi tarihi kısa kısa yer bulmuş kendisine kitapta. Gerçekte bir memleket veya kimlik benimseyebilmenin hangi durumlarda mümkün olabileceği ya da olamayacağı Irena ve Josef'le hayat bulmuş, sonu biraz aceleye gelmiş gibi olsa da kendimizle ve aidiyetle ilgili birtakım kavramları sorgulayabileceğimiz bir eser.
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
133 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Eser, İrena'nın, Bohemya'dan sığınmacı olarak Paris'e yerleşmesini konu alıyor. Yıllar sonra, gittiği ülkesinde kendi kültürüne ne kadar yabancılaştığını bizzat yaşayarak deneyimliyor... Josef ile bir Prag yolculuğu esnasında karşılaşan Irena onun geçmişinden biri olduğunu bilse de Josef için bir yabancıdan farksızdır... İrena, annesi ile yaşadığı çekişmeler ve sıla hasreti ile yaşamaya çalışırken, Josef'i hayatının içinde isteyerek ona kendini hatırlatmayı başaracak mıdır? Josef'in eline geçen lise günlüğü kendi ile ne kadar yabancılaştığını anlamasına katkı sağlasa da geçmişini merak etmekten ve hatırlayamadığı ergenlik dönemini okumaktan da geri kalmayacaktır... Eser biraz karışık, ilk sayfalarda tarihi bilgiler verilmiş sonrasında ise iki karakter ağzından yazıldığı için biraz sıkılarak okudum...
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
136 syf.
2/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Spoiler İçerebilir
Kitabın başları çok kötü ortaralara gelmedikçe olayları anlayamıyorsunuz ne okuyorum ne oluyor falan derken ortalara geldikçe kitabın geçmiş ile günümüz arasında sürekli gidip gelerek bize bir şeyler anlatmaya çalıştığını farkediyorsunuz sonrasında olaylara hakim olmaya başlayınca kitap akıyor ama buna rağmen bittiğinde iyi ki okudum diyebileceğiniz bir kitap değil bana göre karakterleri çok rahatsız edici ve manasız buldum. Özellikle Gustaf ve annesi için bunu söyleyebilirim. Kitapta en üzücü bulduğum kısım ise sonuçta ülkenden uzakta bir hayat kurmaya çalışmışsın günün sonunda o paramparça olmuş buna rağmen ülkene geri geldiğinde oranın da çoktan kaybedilmiş yitirilmiş bir hayattan ibaret olduğunu farketmek ve aslında artık hiçbir yere ait hissedememek. Kitabı tavsiye etmiyorum.
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
Reklam
133 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Tek kelimeyle hayran kaldım ve okumak için niye bu kadar geciktim diye hayıflandım... İnsan doğasını, ruhunu bu denli iyi tanıyan ve oldukça yalın bir dille aktaran bir yazar, keyifle ve bir çırpıda okuyacağıniz kısa ama dolu dolu bir eser... Ne diyoruz o zaman gelsin sıradaki Kundera'lar :)
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
133 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
"Nostalji" sözcüğü bize ne anlatiyor? Daha doğrusu "nostalji"yi doğru mu anliyoruz? Cevirmenlerin yaptigi, salt sözlük veya gramer bilgisi kullanarak diller arasi geçiş yapmak değildir; yabanci bir sözcüğü kendi dilindeki en yakin anlami karşilayacak koltuğa oturtmaktir. Lakin bu eylem %100 oraninda başarili olamaz çünkü dünya üzerinde sayisiz miktarda dil olmasi, sayisiz miktardaki kelimenin sayisiz miktarda anlama gelmesi demektir ki her toplum kendi duygu ve düşüncelerini nesilden nesile aktarmak için kendi ihtiyaçlarini karşilayabilecek bir dil kullanmak zorundadir. Bu da "dil"in toplum yaşami uzerindeki yadsinamaz etkisini gosterir. Kitapta arka planda ilerleyen temalardan biri de dil olarak karşimiza çikiyor. Kendi dilini kullanamayan, yillarca başka kultur ve insanlarla beraber birer siginmaci gibi yaşayan insanlarin, kendi toplumlarina karsi nasil yabancilastiklarini, duygu dunyalarinin ilerleyis gostermeksizin dusunce bakimindan nasil geri kaldiklarina tanik oluyoruz. Bu insanlarin kendi ulkelerini ziyaret etmeleri sirasinda gecmisleri ve simdiki zamanlari arasinda köprülerle bir karsilastirma firsati bularak "nostalji" kelimesinin daha çok "gecmise duyulan bir özlem" olarak çevrilebilecegini aktariyor yazar. Butun eserlerinde oldugu gibi Kundera'nin vatandasliktan cikarilmasina dair dusunceleri, Stalin,Rus işgali ve komunizm etrafinda dönüyor olaylar. Toplumundan ve dilinden kopan insanlarin kendilerinden dahi kopabileceklerinin bir panaromasidir aslinda bu roman. Kitabin beklenmedik finaliyle de bunu açikca gorebiliyoruz.
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
133 syf.
9/10 puan verdi
Genel olarak yazarın edebi dilinden etkilendim. Arada felsefi düşünceleri serpiştirmesi çok hoşuma gitti. Konu kısmı bana yabancı (Bırakın başka bir ülkede yaşamayı , başka bir şehirde bile yaşamadım. :D) olduğu için karakterlerin duyguları güzel yansıtması bu konuda empati yapmamı sağladı. Kurgu konusunda geçişlerde biraz sıkıntı yaşam da sonradan hepsini toparlayabiliyorsunuz. Özel olarak gurbet konusunu iki cinsiyet üzerinden işlemiş yazar. Kendine özüne yabancılaşmanın ne demek olduğunu çok güzel yansıtmış. Beni etkileyen olay ana dilin ne demek olduğunu ve ne kadar önemli olduğunu hissediyorsunuz. Milan Kundera ile en az bir kitap ile tanışması gerektiğini düşünüyorum.
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
133 syf.
9/10 puan verdi
Şaşırtıcı bir sonu olan kitaplardandı. Yazarın kendine has tarzı insanın kitaptan ayrı bir edebi haz almasını sağlıyor. Ancak birinci kişi ağzından yazılsa daha az karışık ve daha sürükleyici olacağını düşünüyorum. Tabi birinci kişi ağzından yazılmadığı için çok daha fazla şey öğrendim.
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
Reklam
133 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
“Çekler,vatanlarını parlak zaferleri olduğu için değil tanınmadığı için seviyorlardı;büyük olduğu için değil,küçük ve sürekli tehlikede olduğu için.Onların yurtseverliği ülkelerine karşı sonsuz bir merhamet duymaktı.” . Irena ve Josef, ’68 sonrası iltica ediyorlar ülkelerinden.Irena’nın yolu Paris’e,Josef’in ise Danimarka’ya düşüyor.Aslında nereye gittiklerinin bir önemi yok.Bellek dediğimiz şey üzerinde olduğumuz toprak parçasıyla sınırlandırılamıyor.Çatlaklarından sızıp bir şekilde kendi yolunu yapıyor.İşte karakterlerimizin de kesiştiği nokta,yola çıktıkları yer oluyor: Prag.Ama büyük bir farkla: Prag bıraktıkları gibi değil artık. . İltica etmek,bir yere-bir kültüre hatta bir dile tam anlamıyla ait olamamak üzerine ‘bilmemek’..Hani o mutluluğun en çok hissedildiğine inanılan hal.’Bilmeden,bilinmeden,bildirmeden’ yaşadığınızda ödül gibi sunulan ceza.
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
133 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Hepimiz bir an için bulunduğumuz andan farklı, uçsuz bucaksız yerlerde olduğumuzu hayal etmişizdir. Bunun birçok sebebi vardır illaki. Fakat en temel sebebi o an için yaşadığımız çevrede mutlu ve huzurlu olmayışımızdır. Böylelikle kısa süreli hayal ile andan koparak fizyolojik ve psikolojik olarak rahatlarız. Bu duruma savunma mekanizması da diyebiliriz. Bazen huzursuzluk daha ağır basar, ülke geneli huzursuzluk ve güvenlik koşulunun sağlanamaması yurdu terk etmeye zorlar. Kısacası geleceğim konu günümüzünde esaslı sorunu mülteci olmak ! Hele kopuk ilişkilerden oluşma aile faktörü varsa ülkeyi ilk terk edenler arasında onlar olur. Kitabın iki baş karakteri de bu sınıflamaya giriyor. Esas sebebi 1968 yılında Çekoslovakya'yı işgal eden Sovyet Rusya'dan kaçmak olarak gösterilse de Milan Kundera araya girerek karakterleri derinlemesine inceler ve gerçeği gözler önüne serer. Ruhu esir olmuş insanların tek çıkış yolu mülteci olmak. Bu da geçmişi bilmemekten geçer. Yine bir savunma mekanizması olan Bastırmak. Zülfü Livaneli'nin Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm'ünü hatırlattı bana. Okumanızı tavsiye ederim.
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Şimdiki eserimiz Milan Kundera adını taşıyan (Bilmemek) adlı eserdir Kitap Prag- Paris hattında geçen tipik bir hayat hikayesini andırıyor. Anlatım oldukça keyifli,kimi zaman psikolojik..kimi zaman müstehcen kimi zamanda aşk ve benzeri durumları barındıran eser savaşa dair izleri temasına taşımış (İrena -Josef) Romanın önemli karakterleri.Yirminci yüzyılın önemli yazarlarından olan Milan Kundera eseri kişisel bazda yargılamalar ile süsleyip, düşüncelerini tarihsel dönemin kurgulamaları ile bizlerle buluşturmuş. Keyifle okuyabileceğiniz eski dönemlerden kalıntıları barındıran eseri siz değerli kitap severlerin beğenisine sunuyorum.
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kundera’yı tanımak
Kitabın ilk bir kaç sayfasını okuduğumda, “ Bunu söylemek için çok mu erken bilmiyorum ama bambaşka bir büyü var sanki bu kitapta” demiştim. Yanılmadığımı da şimdi not düşmek istiyorum. Evet , bu kitapta bambaşka bir büyü var.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
‘ni okuduğum zaman Kundera ile hiçbir zaman anlaşamayacağımızı düşünmüştüm. Öyle ya, Kafka ile de aynı çizgide
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
133 syf.
7/10 puan verdi
Üniversite yıllarımda entelektüel birikimine güvendiğim bir hocam sayesinde tanıştığım Milan Kundera ile karşınızdayım. Yazar ilk olarak Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği eseriyle gönlümde taht kurdu. Hep hissettiğimiz ama doğru kelimeleri seçip dile getiremediğimiz hislere, soramadığımız sorulara yer veriyor eserlerinde. Karakterler arasında geçen
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kavramlar ve Karmaşalar
Yaklaşık iki yıl evvel başladığım bir şekilde de yarım kalan kitabı şimdi Ben, Kirke tamamlandıktan sonra okumam anlatılanların benim için yeni bir forma girmesini sağladı. Anlatılanlardan aldığımız zevk son derece kişisel ve yaşamsal birikimimize hatta o dönem içerisinde hissettiklerimizle ilişkili. Bu sebeple benim için doğru zamandı. Bilmemek
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,572 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.