Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Darbenin Anatomisi

Yılmaz Öztuna

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İnsanlık, gerçekleri söyleyen, kudretle söyleyebilen liderler, fikir ve san'at adamları ile ilerlemiştir.
Sayfa 144 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Osmanlı saftır. Babasının suçu yüzünden oğlunun zarar görmesine çok üzülür. Böyle bir halt edeni çok ayıplar. İdam ettiği adamın oğlunu sadrâzam yapar ki, Osmanlı tarihinde hayli örneği vardır.
Ötüken YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bir imparatorluğun yönetimi, bir millî devletin yönetiminden çok farklıdır.
Ötüken YayıneviKitabı okudu
Sultan Aziz’in başına getirilenlerin, durumu ıslah etmek emelinden değil, kin ve garazdan ileri geldiğini, bütün aklı başında olanlarla beraber, fakat onların hepsinden sonra Midhat Paşa da anladı...
Ötüken YayıneviKitabı okudu
1875 Türkiyesi, demiryollarının uzunluğu bakımından dünya devletleri arasında 9. ve telgraf hatlarının uzunluğu bakımından ise 5. idi. Bu sırada ne Çin’de, ne Japonya’da tek kilometre ne demiryolu, ne de telgraf hattı bulunuyordu...
Ötüken YayıneviKitabı okudu
“İşte geçmişte aynı grubun (Yeni Osmanlılar) üyesi olan Ali Suâvi Efendi, öyle bir şey yapmaya karar verdi ki, arka­daşlarının erişemedikleri en yüksek makamları “kapabil­sin... Sultan Murad’ı tekrar tahta çıkarmaya kalkıştı... Bu karar, Rus orduları, Yeşilköy’de büyük karargâhlarını kurdukları an tatbik edilecekti. Sultan Aziz’in hal’i Ali Suâvi’ye cesaret veriyordu ama, Sultan Aziz’i hal’ eden adam, Türk ordularının başı idi, üstelik yanına sadrâzamı, birkaç nâzır ve kumandanı almıştı. Ali Suâvi’nin Avni paşacılık oy­namak için hiçbir şeyi yoktu. Buna rağmen işe girişti. Bu sırada İstanbul’a on binlerce Balkanlı göçmen yığıl­mıştı... Ali Suâvi bunlardan birkaç yüzünü kandırdı. 20 Mayıs günü öğle üzeri, Sultan Murad’ın oturduğu Çırağan Sarayı’nı bastı... Bu yüzden bu olaya “Çırağan Vak’ası” da denir. Derhal yetişen ve sonradan müşîr olan Beşiktaş muhafızı Hasan Paşa, elindeki sopayı Ali Suâvi’nin kararsız ve dengesiz kafasına indirdi. İlk bakışta onun şef durumunda olduğunu anlamıştı. İhtilâlci gazeteci derhal öldü. Ayrıca ihtilâlcilerden 23 zavallı göçmen öldü ve 15’i yaralandı. Olay iki saat içinde bastırıldı. İki saat... Fakat âh o iki saat... O iki saatin cezasını Türk milleti çekti, hem de tam 30 yıl...”
Reklam
Abdülaziz Han, Türkiye’nin yükselmesi için büyük çaba harcayanların yabancı güçler ( o devir için İngiltere, Rusya, Yunanistan vs.) tarafından Türk devlet adamlarına para dağıtılarak felakete uğratıldıklarını açıkça ima etmektedir. Türkiye’nin çok güçlenmesi asla arzu edilmemiştir. Yabancılar bu oyunla çok şey kazandıklarına göre, oyuna gittikçe daha fazla ağırlık vermişlerdir.
Sayfa 98
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.