Hiçbir yılan yavrusunu zehirlememiştir, hiçbir aslan yavrusunu parçalayıp, yememiştir; hiçbir ayı yavrusunu ezmemiştir...
Şeref sahnede yerini aldı, ayağa kalktı, kollanm açtı ve son
sözünü söyledi:
- Canavarları yavrusuna hizmetkar eden. Rahman ve Rahim olan Allah’tan başkası değildir.
Şeref imdadıma yetişiyor:
- Çiçekler, güneşten aldığı ışığı kendi bünyesinde yoğurup, her çiçek kendine has bir renkle ortaya çıkar. Nasıl ki güneş bir iken, çiçeklerin rengi başka başkaysa; İslamiyet de bir
iken Müslümanlar başka başka... Çünkü her insanın beyin yapısı ve kültürü birbirinden farklı.
- Fakat ben İslam’ı yaşıyan bir Müslüman olmalıyım...
- Bu duaya amin derim.
Akşam eve döndü, mutfağa girdi. Kalktım duvarlara tutunarak mutfağa gittim. Aaa, önlüğü takmış, yemek pişiriyor, tabakları yıkıyor, salata yapıyor. Bu adam sadece kocam değil,
anam, babam...
Allah, kullanndan birine peygamberlik vazifesi verdi,
Cebrail isimli melekle ona ayetleri gönderdi...
- Bir soru daha; tanrı, “Bu meyveden yemeyin” dediği halde şeytan, Havva’yı kandırıp, o meyveyi yedirmiş, bu sebeple
“Adem’le Havva cennetten kovulmuş, günahkar olarak dünyaya gelmişler, bu sebeple acılar çekmiş, hastalanmışlar, Tann ’dan aynı kalmanın da cezasını çekmişler; yine bu sebepten
her insan doğuştan günahkârmış... İncil böyle diyor, Kur’an ne
diyor?
Şeref iki kitaptan bazı sahifeleri açtı, başladı anlatmaya:
- Adem aleyhisselam Peygamberdir, Havva da aziz bir kadındır, annemizdir. Bana göre )yasak meyve nikahsız ilişkilerdir. Müslüman, ayetlere bakıp geçmiştekileri suçlama yerine, o
ayetlere uymayı tercih ederse dünyası cennet olur. Doğan her
çocuk, melekler gibi temizdir, ölsder makamlan cennettir.
Bence dinleri insanlar bozmuş, insanlarm bu dinlere girmesi zorlanmış... Geçen hafta da camide “Her neye baksan Allah’ı görürsün” dedi vaiz, Şeref bunu düzeltti: Her neye baksan
Allah’ın sıfatlarım görürsün. Mesela kediyi yaratan da Allah’tır. İlim, kudret ve rezzak gibi sıfatlar her yaratıkta görülür.
Bozanlar ve düzeltenler, ikisi de kendini dindar ve cennetlik sanıyor, bu nasıl iş?.