Bir Hikaye-i Sevda
Halid Ziya UşaklıgilSözler ve Alıntılar
Ben sana bir şey söyleyeyim mi, azizim? Edebiyatta eski, yeni, pek yeni, daha ziyade yeni, yeninin yenisi yoktur; yalnız bir şey vardır: Edebiyat!
Bugünün edebiyatına, özel tabiriyle
Servet-i Fünun edebiyatına karşı aşağılamada bulunanlar ne kadar insafsızlık ediyorlar ise eski edebiyatı küçümseyenler de aynı muameleye reva görüyorlar demektir. Edebiyatta ben ne eskilik ne yenilik tanırım!
Edebiyatta ne dün vardır ne bugün; edebiyat, batının hüzünlü ufuklarında yahut doğunun neşeli semasında doğmuş olsun, edebiyat, Arabistan'ın güneş tufanları altında tutuşan çöl deryalarında bir hurma ağacının cömert gölgesinde yahut kuzeyin donuk tan vakitleri ile boyanan buz dağlarında yetişsin, bence edebiyat her vakit her yerde birdir. Edebiyatı ayırt edecek yalnız bir nokta vardır: Güzel yahut fena...
Bilinemez Yarabbi, insanlarda nasıl bir aykırılık ve uyuşmazlık fikri var ki her şeyde taraflar, topluluklar icat ettikleri gibi edebiyatı da, insan fikrinin tecellisi bu en saf ve ulvi sanat şahidini de yırtıcı bir mahluk, kendi tırnaklarıyla kendi dişleriyle kendi uzvunu, kendi sinesini yarıp parçalayan kan dökücü bir mahluk haline getirmişler.
Sayfa 63Kitabı okudu
" Aşk geçtiği yerde öyle bir titreşim bırakır ki bu, görülmese bile, duyulur. "
Sayfa 176
“…hâlâ içimde bir şey ‘Gitmeyecek, dönecek, hiç seni yalnız bırakır mı? Sen böyle ağlarken bırakıp gider mi?’ diyordu…
Heyhat! Kapı kapandı …”
Sayfa 50Kitabı okudu
“… hâlbuki benim onu görmeye ihtiyacım vardı, onu hâlâ seviyordum; daha başka bir türlü tutkunlukla.”
Sayfa 97Kitabı okudu
“O da beni seviyor gibi görünüyordu…Kim bilir belki de cidden seviyordu…
Kadınlar sevilip sevilmediklerini o kadar iyi anlarlar ki…”
Sayfa 49Kitabı okudu
“Zaten asrımızda aşk, ok ve hançerle icra edilmiyor, değil mi efendim?”
Sayfa 90Kitabı okudu
“Seni gözlerinden tanıdım.”
Sayfa 128Kitabı okudu