En Eski Bir Maskenin İtirafları kitaplarını, en eski Bir Maskenin İtirafları sözleri ve alıntılarını, en eski Bir Maskenin İtirafları yazarlarını, en eski Bir Maskenin İtirafları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
He was distrupting himself as the stressed in the book " i realized that i ruined and melted what is living inside of me". That situation is not just for Misima as everybody wears mask to hind something about themselves or what is given by “the nature”. Sometimes that mask be so big that we can not see our own faces, and could not find himself when the questions are asked more such as ‘who am i? Should i hind those faces which are belong to me? What is there in the deepest oceans that waving in me?”. Being able to throw those masks is the greatest power given to him.
Bir Maskenin İtirafları
“Did i forget my mask? Did i forget the decision of fall in love to bottom from toe just as any other boy? I am not in love with this girl ,can fasicinates anybody, and after all i feel good against her.”(135)
The ‘mask’ is not forgotten actually. It was just trying to be hyped more and more due to starting of realization about feeling ‘deceived”. So, who deceived him? He misses “unmasked people” who are living freely and they balance their “self” and “inner-selves” so as to truly find who they are.
Bir şeye uzun bir süre göz dikince duyulan keskin acı, birdenbire içimi kapladı ve beni şu bilinçli düşünceye sürükledi:Sen insan değilsin... Sen herhangi bir toplumsal çevre içinde bulunamayacak bir varlık, insanlıkla ilgisi olmayan bir yaratıksın.
"Güzellik... dehşet verici, korkunç bir şey! Dehşet verici, çünkü tanımsız bir şey, Tanrı bazı bilmeceler ortaya attığı için tanımlanması da olanaksız. Burada kıyılar birbirine yaklaşır, bütün çelişkiler bir arada yaşar. Ben çok okumuş falan değilim, ama bu konuda çok düşünmüşümdür. Sırlar korkunç derecede çok! Bu kadar çok bilmece yeryüzünde insana zulüm ediyor. Bildiğin gibi çöz ve zeytinyağı gibi üste çık. Güzellik! Yüreği yüce, zekâsı yüksek bir insanın bile söze Meryem Ana idealiyle başlayıp Sodom idealiyle sözünü bitirmesine katlanamıyorum. Ruhunda Sodom idealini taşıdığı halde Meryem Ana idealini de reddetmeyen ve bu idealle gerçekten yüreği yanan, lekesiz gençlik yıllarındaki gibi ger- çekten yanan biri daha da korkunçtur. Hayır, insanoğlu geniş, hatta çok geniş, ben olsam daraltırdım. Bu ne iştir böyle, şeytan bile içinden çıkamaz! Akla rezillik olarak görünen bir şeyi yürek tam bir güzellik sayıyor. Sodom'da mı güzellik? İnan ki, insanların büyük çoğunluğu için güzellik bu Sodom' da oturuyor; bu sırrı biliyor muydun, yoksa bilmiyor muydun? Güzelliğin sadece korkunç olmakla kalmayıp aynı zamanda sırlarla dolu bir şey olması korkunç. Burada şeytan Tanrı'yla çarpışıyor, savaş meydanı ise insanların yüreği. Bununla birlikte herkes kendi derdini konuşur.”
DOSTOYEVSKİ
Karamazov Kardeşler