Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Bir Nefes Gibi
Ferzan ÖzpetekBir Nefes Gibi Yorumları ve İncelemeleri
Bir Nefes Gibi yorumları ve incelemelerini, Bir Nefes Gibi kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Bir Nefes Gibi puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın hayatında özel günler her zaman için vardır ve önemlidir diye düşünen güruh içinde kendimi de gören biri olarak edindiğim tecrübelerimle artık diyorum ki , özel günlerden daha önemli sonradan farkına varabildiğimiz aslında sadece çok çok özel anlar vardır ve bu anı yaşadığımı sonradan farkeden ben ; Ferzan Özpeteğin Bir Nefes Gibi kitabını hayatıma girdiği andan itibaren yaşama sevincim olan insan tarafından hediye edilmesinden midir , su gibi akıcı bir dil kullanılmasından mıdır, içeriği ve konusundan mıdır şu an itibari ile bitirip inceleme yazmak istemem bilmiyorum ama Roma ve İstanbul arası şimdi ve geçmiş arasında , iki kız kardeşin hayat sırrı üzerine kurgulanmış okuması keyifli bir hikaye. Başkasının hayatını merak ediyorsan kitap oku diye ağzıma plesenk olmuş sözüm üzerine yerini bulan , benim için çerez kitaplar arasına girip bir çırpıda okunan ve biten ,kütüphanemin en değerli rafında yerini alan anlamı büyük sevgilim kitabım... Bu gün tarihe notumdur...
Kitabın içeriği bir puzzle gibi okudukça parçalar oturmaya başlıyor. En başta çok basit gelsede sonlara doğru anlatılan her nokta bağlanıyor ve birbirinden beslenen bu parçalar birleşiyor. Kitabın bazı noktalarında çok akıcı bir anlatım varken bazı noktalarında çok sıkıcı olabiliyor. Ama merak duygusunu en üst seviyede tutarak kendini okutturuyor. 160 sayfalık güzel bir hikaye beğendim tavsiye edilebilir.
Bir yönetmenin bir kitap yazması, kelimelerin zihninizde istemsizce görüntüye dönüşmesine neden oluyor. Kitaptaki tüm karekterleri, o evi, İstanbul’u, yalıları gördüm hissettim ve anladım. Sanırım bir kitap okudum aynı zamanda da iyi bir film izledim. Elsa’nın dönüşümünü özgürlüğe olan tutkusunu, uçarılığını, en çok da yalnızlığını anladım. Adele, sanki yazar ona önce kızmamı sonra affetmemi istedi. Ama ben ona da hiç kızamadım. Hayatta salt siyah ve beyaz olmadığını anladığında daha kucaklayıcı oluyorsun. Bu kitabı aynı evden aynı acılardan aynı aştan çıkmış iki farklı kadının hem ne kadar aynı hem de ne kadar farklı olabilecekleri düşüncesiyle hatırlayacağım.
Bir nefes gibi bir solukta okumaka
Kitap, tıpkı adı gibi bir solukta okunacak türden. Bir başyapıt beklemeyin. Yine de okuması keyifli. Gurbette yaşasa da doğduğu kültürü çok seven ve bağını hep koruyan yazarın, gurbeti bu sefer tersinden işlettiği bir kurgu var. Ana kahraman bir İtalyan ama ömrünün 50 yılı İstanbul'da geçiyor. Gurbeti onun evi olurken İstanbul'a olan hayranlığı kitabın satırlarına dağılıyor. Ferzan Özpetek'in içine kamu spotu şeklinde turistik dokunuşlar serpiştirdiği kitabı şöyle bir yolculuk ya da bekleyiş anında sizi saate bakmaktan kurtaracak, zaman bir nefes gibi akıp geçecek.
Ferhan Özpetek çok sevdiğim bir yazar ve yönetmen filmlerini merakla takip ederim ama bu okuduğum ilk kitabı.
Kitapta bir hayat hikayesini iki ağızdan dinliyorsunuz. Ve sırlar ortaya dökülüyor. Ancak günümüzde devam eden bir hikaye daha doğrusu sırlar ve aldatmaca daha var ki o yarım kalıyor.
İşte bu nedenle 7 verdim kitaba... İstanbul Kırmızısı’nın filmini izlediğimde de aynı hayal kırıklığını yaşamıştım, ben sonun okuyucuya veya izleyiciye bırakıldığı yapıtları sevmiyorum. Ben belirsizlik ve eksik kalmış hikayeleri sevmiyorum. Herkes kendi hikayesinin sonunu yazmalı , romanın sonunu da yazarı yazmalı diye düşünüyorum.
Ferzan Özpetek..
Türk asıllı İtalyan yönetmen. Senarist. Yazar. Belki de çok daha fazlası. Okuduğum ilk kitabıydı Bir Nefes Gibi. Adı gibi geçti. Sevdiğim şeyleri çok çabuk tüketiyorum. Bir solukta okudum. Haziran 2020 ilk basımı yapılmış. İlk defa çok geç kalmadım :)
İki kız kardeşin geçmişinde yaşadıkları aşk travması etrafında şekillenen
Bir Ferzan Özpetek filmi, yazan afişleri görmüşsünüzdür. İşte tam da bu yüzden aldım kitabı. Usta yönetmenin kitabı nasıl merakıydı benimki. İki kız kardeş ikiz gibi sonrasındaysa ayrı yolların iki duvarı. Aşkın nelere kadir olduğuna, neler yaptırabildiğine, neleri yutturabildiğine hayal kırıklığıyla eşlik ediyorsunuz okurken. Bir olay iki anlatım. Kime kızacağınızı ve kime hak vereceğinizi düşünürken içinden çıkamadığınız bir öykü olmuş. Bunun yanında bir de diğer ilişkilere bakıp acıma hissi var tabii ‘hadi ortaya çıksın be’ dedirten. Aşk kader midir gerçekten tatışılası. İyi tahliller sevgili okur.
Aslına bakılırsa bu kitaba gece 12 de başlayıp 4 gibi bitirdim ve son zamanlarda okuduğum en akıcı kitaptı kitabı kısaca anlatmak ya da verdiği tadı açıklamak gerekirse Unutursam fısılda ve Cebimdeki yabancı isimli filmlerin tam olarak bir kırması denilebilir ben açıkçası bir ablaya sahip olmama rağmen aradaki duygulara tam kapılamadım ve yanlış ve abartı buldum Ferzan Özpetek okurken işin içinde bolca cinsellik asilik ve ters köşe olucağının farkında okudum yani kısaca özetlemek gerekirse kitap kulübünde okumasaydım asla satın almazdım çokta memnun kalmadığımı belirtmek isterim İstanbul kırmızısı kat be kat güzeldi karakter sığ ve yalındı tam oturmamış eksikti yarımdı sanki tatsızdı
Velhasıl uzun uzun kötülemek istemiyorum eğer aşırı dram bir çağan ırmak filminiz kalmadıysa açıp okuyup ağlayabilirsiniz biraz +50 olmuş gibi ama tabiki bu benim görüşüm bir başka kitabını okur muyum bilinmez ama sayesinde bir günde bitirdiğim nadir kitaplardan oldu diyebilirim eğer akıcılık puanlansaydı 10 verirdim ama kurgu ve yazım diline ne yazık ki 5 puanı uygun gördüm.
P.s: çoğunlukla yaptığım alıntı cümleler sanki ona ait değilde anonim aforizmaları
kitabından kopyala yapıştır gibiydi yani bilimsel bir gerçeği , herkes tarafından bilinen bir kuralı yazmış bizde altını çizmekle kalmışı
"... Hayat bir nefes gibi akıp gidiyor. Ve geride yalnızca, isteyip de yapamadıklarımızın özlemiyle, bizi biz yapan tüm yaşanmışlıkların farkındalığı kalıyor." Roma'dan Istanbul'a uzanan iki kız kardeşin sarsıcı hikayesi "Bir Nefes Gibi" . Ömür dediğin şey, gercekten bir nefes gibi geriye dönüp baktığında. Pişmanlıklar, acılar, sevinçler, doğumlar, ölümler bir çırpıda yaşanıp bitiyor. Yaşarken hiç bitemeyecekmiş gibi gelen şeyler, bir bakıyorsunuz geride kalmış. Birbirini bir erkek uğruna terk eden iki kardeş, aynı adama aşık olmanın verdiği keder ve kaderi yaşıyorlar. Biri Roma'da kalırken diğeri kendini bir trene atıp İstanbul'a geliyor. Yeni bir yaşam kuruyor. Yaşadıklarının muhasebesini yaparken bunu kızkardeşine mektuplarla anlatıyor. Peki bu mektupla yerine ulaşıyor mu? Bu iki kız kardeş bütün yaşananları geride bırakıp birbirini sarabilecek mi? Ferzan Özpetek sinemada olduğu kadar yazarlıkta da başarılı mı? Sorularımızın cevabı kitapta gizli. Gelin birlikte öğrenelim. "Sadece şairler ve sanatçılara çalışmama lüksünü tanıyabilirim. O hassas kişiliklere göz yummalı, çünkü zaten yeterince fırtınalı bir hayat yaşıyorlar. Yaratmak acı verici olabilir, kişinin ruhunu parçalar. Ama duyguları dışa vuran bir şiirin ya da bir arzunun coşkusunu yansıtan bir tablonun güzelliği, çekilen her acıya bedeldir."