Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Yobazın Günlüğü

Ömer Faruk Dönmez

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yalansız yaşayacağız. Samimiyetle yaşayacağız. O hadis benim dikkatimi çok çekiyor: "Allah Rasulü, 'Din samimiyettir.' buyurdu. 'Kime ya Rasulallah?' diye so­ruldu. O da 'Allah'a, Kitabına, Peygamberine, Müslü­manların yöneticilerine ve tüm Müslümanlara.' diye ce­vapladı." Samimi yaşayacağız arkadaş, düz yaşayacağız, düz! Takiyye yapmayacağız, kıvırmayacağız, delikanlı gibi burnumuzun dikine gideceğiz! Baksana caddelere. Ya­lan dolaşıyor her yerde. Giyinmiş kuşanmış süslenmiş ya­lanlar adımlıyor şehrin sokaklarını. Herkes kostümünü giymiş, repliğini ezberlemiş, yüz zindanından en masum mimiği çıkartıp monte etmiş suratına; bu kir, bu çirkef, bu bataklık o nedenle böyle acıtıyor canımı. Ama öfkem... Öfkem beni güçlendiriyor bayım! Bakın etrafınıza: bir ada­mın öfkesi samimiyetine delalet ediyor.
Çok hoş adamımdır normalde. Kimseyi kırmak, incitmek istemem. Fakat bayım, bilmiyorum farkında mısınız, insanlar bir tuhaf oldu. İyi olduğunuzda hemen sizi sömürmeye kalkışıyorlar; iyiliğinizi, saflığınızı, dürüstlüğünüzü, açıklığınızı bir zaaf olarak algılamaya yatkın hale geldi insanlar. Arkadaş bunlar zaaf değil, erdem! Anlatamıyorum. Bir kötü zamanda yaşıyoruz insan kardeşlerim ki sormayın gitsin!
Sayfa 24
Reklam
Ah, içimizdeki ahmaklar ah. Temsil ne demek temsil? Karşımızdaki budalalar size bakıp 'işte din bu!' diyorlar. Sizin davranış bozukluklarınızı İslam'a mal ediyorlar. Tamam, onlar budala olmaya budala. Fakat kardeşim, temsil ne demek temsil? Sen müslümansın mübarek, İslam'ı temsil ediyorsun. Dikkat etsene davranışlarına. Hem başını örtmüşsün hem suratında on kilo makyaj, otobüste dolmuşta kakara kikiri. Biraz ağır ol kardeşim, hatunsun, ağır ol. Edepli ol, hicaplı ol. Erkekler de tuhaflaştı. Düşük belli daracık kotlarla geziyorlar. Ne haysiyet kırıcı. Sakalı bıyığı kesip şalvarı çıkaralı beri heybeti yitirdi müslüman erkekler.
Sayfa 88
Eskiden kralın oğlu da kral olurdu, oğlu yoksa kardeşler yeğenler falan tahta geçerdi, buna da ha nedanlık ya da saltanat denirdi. Şimdilerde de kısmen kan bağıyla, genelde ise çıkar bağıyla oluşmuş hanedanlar (partiler, gruplar) ülkeleri yönetmekte ama nedense buna demokrasi adı verilmektedir.
Sayfa 141
İnsanın bu dünyada (bir tek kişi tarafından bile olsa) anlaşılıyor olması öyle müthiş bir şey ki...
Sayfa 47
Bir Müslüman müellif, kendi anadilini ve Arapça'yı çok iyi bilmelidir. Bu kesin. Fakat Kur’ân'ı anlamak için Arapça bilmek yeterşart değildir. Ebu Cehil Arapça'yı hepimizden iyi biliyordu; ama yetmedi işte!
Sayfa 64
Reklam
Yorgunluktan uykunuz geliyorsa, ne mutlu size, hâlâ çocuksunuz; fakat uykunuzu kaçırıyorsa yorgunluğunuz, üzgünüm bayım, büyüdünüz ve hapı yuttunuz!
Sayfa 26
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.