Rus savaş bütçesi kullanılabilir insan gücünün yüzde yirmi beşinden fazlasını beslemeye giydirmeye yetmiyordu. Bu yüzden insanlar çeşitli gerekçelerle-din, fiziksel standartlar, kurada uzun çöpü çekme- askerlikten muaf tutuldular.
Bu acıların içinde bir Türk ulusu doğacaktı (...) Yine de Türkiye'nin nüfusunun dörtte birini kaybetmesine mal oldu ve Enver tarafından değil, çok daha büyük bir insan olan, rakibi Kemal Atatürk tarafından gerçekleştirildi.
İngilizlerin ve Fransızların inayetiyle Yunanlılar ve Ermeniler Anadolu'yu istilâ etti. Yenik güçler arasındaki Türkler; benzersiz bir biçimde, dahi bir liderin yönetiminde toparlanıp 1922'de ülkelerini geri aldılar: bu durum 1923'te Lozan da tanındı.
Her şey demiryollarına bağlıydı. Savaşları demiryolları kazanıyordu. Bir devlet milyonlarca kişiyi silah altına almayı ve bu orduyu seferber etmeyi başarabilirse, düşman sınırlarına diğer ordu hazırlanmadan varabilirdi.
Weber'de bir ahlâk duygusu vardı ve 1914'te genç öğrencilerinin savaşta kırılıp gittiğini görünce ulusal davaya alkış tutan profesörler tayfasına katılmayı reddetti. Âmâ o ve benzerleri genç kuşağı ölümcül bir yola sokmuşlardı.