Bitmeyen Gece
Mitat EnçBitmeyen Gece Gönderileri
Bitmeyen Gece kitaplarını, Bitmeyen Gece sözleri ve alıntılarını, Bitmeyen Gece yazarlarını, Bitmeyen Gece yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öyleyse yapılacak en akıllı iş, elde kalan sermayeyi iyi kullanmak. "Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç!" demiş ya ozan. Son Fasıl olduğu için gidişini kendi keyfine bırakmak olmaz. Onun her nefesini baharı koklarcasına, kevser şarabının son damlasını yudumlarcasına içmeliyiz. Bu ömür artığı başıboş geçmeye bırakılamaz. Umup da elde edemediklerimizi, uzanıp tutamadıklarımızı yakalama zamanıdır.
Sayfa 340Kitabı okudu
Unutmamak gerek ki, önemli olan insanın ne olduğundan fazla gözükmeye çalışarak kabarması ne de olduğundan eksik görünmenin ezikliğini duymasıdır.
Sayfa 242Kitabı okudu
Asıl sorun
Sanırım, kendilerinden farklı olanlara da, temelde insan olarak karşılayıp benimsetmeye alıştırmak dünya barışının temel sorunu.
Rengi, inançları, varlığı, dili ve dini bizden farklı olanları kendimiz gibi insan olarak görmeyi öğrendimiz zaman ne din, ne politika, ne de gelişmişlik ve geri kalmışlık yüzünden insanların birbirleri ile didişmelerine neden kalmayacaktır.
Sayfa 134Kitabı okudu
Sanırım, kendilerinden farklı olanlara da, temelde insan olarak karşılayıp benimsetmeye alıştırmak dünya barışını temel sorunu. Rengi, inançları, varlığı, dili ve dini bizden farklı olanları da kendimiz gibi insan olarak görmeyi öğrendiğimiz zaman ne din ne politika ne de gelişmişlik ve geri kalmışlık yüzünden insanların birbirleri ile didişmelerine neden kalmayacaktır.
Sayfa 135Kitabı okudu
Alıntı
insanları canavar olmaya iten en büyük kaynak, çevrelerinde kolayca sömürüp kullanabilecekleri, kendilerinden güçsüz varlıkların bulunuşudur. Insanı, insan gibi davranmaya zorlamak için de, dilediği zaman her zayıfın bileğini bükemeyeceğine inandırmaktır. Bu nedenle zayıf ve sakat olanları eğiterek güçlendirmek, sağlam olanların da uygarlaşmasını kolaylaştıracaktır.
Mithat Enç, Bitmeyen Gece, s.273
Sayfa 273Kitabı okudu
Alıntı
İçimde, yeni açılan bir umut kapısına yaklaşanların mutluluğu değil, önemli bir sınav kapısı önünde sıra bekleyenlerin tasalı gerginliği vardı.
Mithat Enç, Bitmeyen Gece/s. 49
Sayfa 49Kitabı okudu
“ Pek çoğumuz, arkamızda yapıtlar mı yoksa yıkıntılar mı bırakıyoruz diye dönüp bakmaya gerek bile görmeden, koşulları bahane ederek günümüzü kurtarma çabası içinde debelenirken, ‘benden sonra tufan!’ demeyi ne çabuk benimsedik! “
Sayfa 341 - Son SözKitabı okudu
Ozanlarımız güze hüzün mevsimi deyip durmuşlar.Herhalde yazın yeşillik denizinden sonra doğanın sarı, kızıl ve turunç renkleriyle donanıp, ağaç dallarından inen yaprak ağıdı esinlendirmiş olmalı yıllar boyu onları. Oysa, sonbahara mevsimlerin en cömerdi denebilir. Asmalarda, bağ kütüklerinde renk renk salkımlar ballanırken, ayvaların dalları iri, sarı ürünlerin ağırlığı ile iyice esner. Güz pazarlarının bolluk ve renkliliğini başka hangi mevsimde bulabilirsiniz?
Sayfa 331Kitabı okudu
Yolculuğu isli trenler ya da Hacı Davut vapurunda günlerce sallanıp toz toplayarak yapmaya alışkın olan bizim kuşak için kahvaltıyı İstanbul’da yapıp, öğle yemeğine Paris’te oturmak ilginç bir deneyimdi.
Sayfa 255Kitabı okudu
İlk karşılaşmada kişinin yüzünü, gözlerini, giyim ve kuşamını izleyerek varılan yargıların daha da aldatıcı olabileceği kanısındayım. Çünkü insanlar çoğu zaman dış görünüşleri ile karşısındakiler üzerinde olumlu izlenim bırakmanın yollarını daha iyi öğrenmiştir. Gırtlağınızı sıkıvermek istediği halde kolaylıkla önünüzde eğilip el öpmeyi başarabilenler az mıdır? Tutkunluğunu öfke ve nefretle gizlemeye çalışanlar; kıskanırken tatlı tatlı gülümseyen, gülerken için için ağlayanlar yok mudur? Doğduğumuz günden başlayarak toplum bizi gerçek duygu ve düşüncelerimizi değil de uygun olanları ortaya vurmaya zorlamaz mı ?
Sayfa 130Kitabı okudu