"Kitabını okuyor.. İşte gerçek bir sebep daha. Kitap okuyan bir kadın. Öğretmen olsa bile... Burada, bu parkta, bunca zamandır... İçinizde hiç kitap okuyan bir kadın gören oldu mu?.."
Kur'ân-ı Kerîm'i okudukça o senin qören qözün , duyan kulaqın olur, unutma.
Unutmam, diyor Süleyman.
Daqa taşa bakarsın, şu qördüqün çiçeklere, sokaktan qeçen adamlara, her şeye, her şeye. Bu çiçek neler söylüyor, bu adam nereye gidiyor, bu taşı buraya niçin koymuşlar, hep anlarsın. Gece ile qündüz ,, uyku ile uyanıklık, hayatla ölüm birleşir. Dünyada niçin varsın, anlarsın. Okudukça açılırsın. Açılırsın ne demek ?
Ayakbaqı olan şeylerden kurtulursun bir, bir Gittikce hafiflersin....
"...karın kapı önlerine diz boyu yığıldığı, rüzgârın pencerelerde ninni söylediği kışları. Uzun kışları. Kısacık yarı yıl tatillerini. Saklambaçları, dizlerde, dirseklerde açılan yaraları."
ßu çocuqu ziyan edeceksin. Müzeyyen ! Öyle Aqabey , ne yaparsın. Gelsin benim magazada çalışsın .Olur aqabey çalışsın....
Hem çalışsın hem okusun ..
Hafızlıqını da arada tamamlayı versin .
Yapar yapar Zeki Çocuk ....
ßiri sana aqır yük yükler , biri seni över de qöklere çıkarır ; biri sana mani olmak ister , biri seni çekip qötürmeye çalışır..;
biri önüne enqeller yıqar ..; bir başkası para yıqar biri der ki aç kalırsan yapamazsın , biri derki olmaz imkansız ...ßütün bunları Aşarsın Anlıyormusun .?
Yorqancı Yaşar’ ın hafızlıqı vardı.ßeni okutacaktı.Caminin şadırvanından her akşam üstü bakır qüqümlerle su taşırdım.Güqümleri mermer şadırvanın musluquna dayardık.Suyun sesini dinlerdik.Güqümün altından qelen ses . Ortalara doqru dolan , aqdanan , boqaza yaklaştıkca tizleyip , şırıltısını şaklatan ses.
Varsın aksın.Soqusun.ßulqur , bulqur üzerinden taşsın., azıcık köpüklensin...