“Uzun parmakları, odanın loşluğu içinde alçalıp yükseliyordu. Küller havada uçuştukça elleri daha da hızlanıyordu. O kadar uyumluydu ki hareketleri, görünmez bir orkestrayı yönettiğini sanırdınız. Bileklerinin çizdiği en küçük bir kavis kulaklarıma yüzlerce üflemelinin sesini getiriyordu. Sağ eli her yükseldiğinde içimde yaylılar kımıldıyordu. Kalbim kendini onun parmaklarının ritmine göre ayarlamıştı çoktan.”