Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüyâ rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgârda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim...
Dağlar sonra oynadı yerinden
Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
Sen say ki
Yerin dibine geçti
Geçmeyesi sevdam
Ve ben seni sevdiğim zaman
Bu şehre yağmurlar yağdı
Yani ben seni sevdiğim zaman
Ayrılık kurşun kadar ağır
Gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
Yine de bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet
Bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç...
Korkunç ve acayip bir dünyaydı bu
Her şey karmakarışık her şey alt-üst
Ve âdeta kendi kendine yabancı
Bir dev gayzıyla sanki durmadan
Üstüme doğru geliyordu
Ve ben bir tufan artığı gibi
Çamur ve bataklı bir yolda
Ümitsiz yürüyordum dört yanımda
Bir ağ gibi kapanmış raylar arasında
Bazen hayli değişiyordu iki ucu birden
Boşlukta sallanan bir merdiven
İnip çıkıyordum içim korkuyla dolu
Sonra birdenbire yine boşlukta biten
Bir köprünün delik deşik döşemesinden
Bakıyordum ölümün çalkandığı sulara
Bakıyordum uzakta bulutların
Arasından sevilen kadın yumuşaklığıyla
Gülen tek ışık çizgisine
Ve hep çırpınıyordum olduğum yerde
Kaçıp kurtulmak için bu acayip mahşerden
Bir çifte büyük ve maddî kanat ihtiyacıyla
Çağır gelsin, bir ilâh daima dönebilir
Başını çevirince simsiyah akan nehir
O hiç geri vermeyen bir kere aldığını,
Günlerin değiştiği kül ve çamur yığını
Durulur bir lahzada dal konuşur, gök güler
Dört yanını aydınlığa boğar kıpkızıl güller
Çağır gelsin...
Omuzunda bağ bozumu uykusuz saçlarının
Katı toprağı döğsün çıldıran topukların
Bir alev gibi fırla gecenden ormanı yak
Küçük bir yıldız olsun karanlıkta her yaprak Alev, kıvılcım, raks, saz...
Her yerde ateş, duman, köpürsün durmadan
açılmış kollarından
Ve akın etsin göklere doğru