"Yurdum gibi yaralıyım
Ne eksik, ne fazla
Derin bir uçurumum
Bütün haritalarda
Geceleri çığlıklar
Giriyor düşlerime
Dirlik nedir bilmedim
Yalan yanlış tarihimde
Yurdum gibi yaralıyım
Dünyaya karşı ben
Yılar değil yıllar, umudumdur
Sessizce küllenen...
"
Aynen şair Ahmet Erhan'ın o eşsiz dizeleri gibi hepimiz yaralıyız, canımız yurdumuz gibi...Ne eksik, ne fazla...Kalbimiz 5 gündür güzel ülkemizin güneydoğusunda, doğusunda atıyor. Dualarımız hep onlarla...Bir umut içinde bekliyoruz, her bir can için...Kalbimiz göçük altında, aklımız tarumar...
Ayın ilk günü bu kitaba başladığımda hiç aklıma gelmezdi ilk sayfası ile son sayfası arasında bu denli tarifsiz acılar yaşayacağımız. Büyük bir kısmını o kahrolası 6 Şubat'a kadar okumuştum ama son 50-60 sayfayı çok ama çok zor şartlarda bitirdim, sırf başladım diye, yarım kalmasın diye, ağırlıklı dün ve bugün okuduklarım ile o da. Bu sebepten edebi bir yorum yapmayacağım. Aklım sayfalarda değil çünkü, koca koca betonlarda onun altında kalanlarda:(
Allah mekanlarını cennet eylesin, geride kalanlara, bizlere daha başka acılar yaşatmasın...