Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları

Valerio Massimo Manfredi

Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları Gönderileri

Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları kitaplarını, Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları sözleri ve alıntılarını, Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları yazarlarını, Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
366 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Büyük İskender'in başa geçmesi ve imparatorluğunun büyümesi ve genişlemesi serinin ikinci kitabında yer buluyor. Dünyaya egemen olmayı arzulayan İskender, Anadolu topraklarından geçip Persleri yenmeyi ilk hedef olarak almıştır. Gordion'un düğümü konusu da bu kitapta geçer.
Büyük İskender 2 - Anadolu'nun Kapıları
Büyük İskender 2 - Anadolu'nun KapılarıValerio Massimo Manfredi · Can Yayınları · 2000141 okunma
Reklam
Bana dön, çünkü dünyanın bütün zenginlikleri senin kollarında geçirilen bir saniyenin yerini tutmuyor.
Ya sorunun bir çözümü vardır ve kaygılanmak boşunadır; ya sorunun bir çözümü yoktur ve kaygılanmak gene boşunadır.
"Asya'nın efendisi geliyor, Gözlerinde hem gündüzü, Hem geceyi taşıyan adam" dedi kahin. .... Sonra feneri kaldırarak, İskender'in yüzüne tuttu. "Senin sağ gözün aydınlık gökyüzü gibi mavi, sol gözün ise gece gibi karanlık." Adam ona yeniden, feneri yüzüne tutarak dikkatle baktı. "Ve sen Asya'ya hükümdar olacaksın" dedi.
İki savaşçı, kızıl bir toz bulutunun içinde karşı karşıyaydılar. "Ben yeryüzünün gelmiş geçmiş en büyük krallığını kurmaya geldim. Ve Doğu Okyanusu'nun dalgalarına varana dek de durmayacağım." dedi İskender. "Ben de bundan korkuyordum." "Ya sen? Sen bir kral değilsin, hatta Pers bile değilsin Komutan Memnones. Neden bunca ayak diriyorsun?" "Çünkü savaştan nefret ediyorum. Senin gibi şan peşine düşüp, dünyayı kana bulayan çılgın ve düşüncesiz insanlardan nefret ediyorum!"
Reklam
"... Tuhaf, yaralılarını kendi hekimlerime tedavi ettirdim ve ölülerini şanla gömdürdüm." dedi İskender. "Sorun da bu işte. Pers'ler ölülerini gömmezlermiş." "Ne?" "Pers'ler toprağı ve ateşi kutsal, cesedi murdar sayıyor, bu nedenle ölüyü gömmekle toprağı zehirlediklerini, bizim yaptığımız gibi yakmakla da onlar için bir tanrı olan ateşi kirlettiklerini düşünüyorlar. Cesetlerini tepelerde, dağlarda inşa ettikleri yüksek kulelere koyup zamanla çürümelerini, yırtıcı kuşlara yem olmalarını sağlıyorlar. Bu yapılara da "sessizlik kuleleri" adını veriyorlar." İskender, tek bir söz bile etmedi. Kalkıp kendi çadırına yürüdü. Değer verdiği bir ulusun geleneklerini anlamayıp, istemeden de olsa ters davrandığı için utanıyordu. " Üzülmemelisin bunu bilemezdin.." dedi onun hala hüzünlü olduğunu gören Eumenes. " Onun için değil, düşünüyordum da.. " " Neyi?" "Perslerin şu geleneklerini.." "Bence hala göçebe oldukları döneme ilişkin bir töreyi koruyorlar.." "Törenin büyüklüğü de burada zaten, atalarını unutmadıklarını gösteriyor bu. Dostum şunu bil ki, eğer savaşta ölürsem ben de sonsuzluğa dek o sessizlik kulelerinde uyumak isterim!"
"Ya sorunun bir çözümü vardır ve kaygılanmak boşunadır; ya sorunun bir çözümü yoktur ve kaygılanmak gene boşunadır.’"
"Bana dön, çünkü dünyanın bütün zenginlikleri senin kollarında geçirilen bir saniyenin yerini tutmuyor."
50 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.