Bilimsel düşüncenin ilk iki bin yıllık sürecinde kuramsal açıklamanın temeli basit deneylere ve sezgiye dayanır. Teknolojimizi geliştirdikçe ve gözlemleyebildiğimiz fenomenlerin alanları genişledikçe doğanın bizim gündelik deneyimimizden, dolayısıyla sezgilerimizden oldukça farklı işlediğini anlamaya başladık.