‘Melek cehenneme inerse o da cehennemlik olmaz mı? Ona cennet tekrar kapılarını açar mı?’
‘Onun cenneti içindeki aşk.’
‘Bari bir de cehennem düğünü düzsek olmaz mı Münirciğim…’
‘Anneciğim, bu gibi aşklarda nikah,düğün yoktur. Kalpten kalbe öyle bir kenet vardır ki onu bir şey kıramaz.’
“... öğretmenlik, yazıp okuma, hasta komşularına yardım gibi işler zamanını dolduruyorsa da sade şuuraltında bir yerinin bomboş olduğunu seziyordu. O da şahsi bir bağlılığın eksikliğiydi. Garip olarak bu devrede onun tek şahsi dostu ve bu boşluğu biraz dolduran, okuldan döndüğü vakitler onu kapının önünde bekleyen bir köpekti.”
Evet, hayat hep böyle insana oklarını atar, siz de göğsünüzü açar, onların ciğerlerinize sağlandığını görürsünüz. Allah'ım, içimdeki sızı ne kadar garip... Fakat niçin?