Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Carmen Gönderileri

Carmen kitaplarını, Carmen sözleri ve alıntılarını, Carmen yazarlarını, Carmen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yine de onu düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum. İnanabiliyor musunuz efendim?
— Tamam, dostum, hemşerim, istediğiniz gibi olsun, Meryem Ana sizi korusun! , dedim
Reklam
Yalan söylüyordu, zaten daima yalan söyledi. Hayatı boyunca tek bir kere doğruyu söyledi mi bilmiyorum; ama onu dinlerken, bütün söylediklerine inanırdım: elimde değildi, karşı koyamazdım.
Çingenelerin kendilerine ait bir ülkeleri olmadığından sürekli gezerler, her dili bilirler; Çingenelerin büyük kısmı Portekiz’de, Fransa’da, Bask bölgesindeki illerde, Katalunya’da yaşar; hatta Moralılar ve İngilizlerle de anlaşırlar. Carmen Baskçayı epeyce biliyordu. Birden bana, — Canımın yoldaşı, buralı mısınız? , diye sordu.
Yaralı kadın bağırıyordu: — Yardım edin! Yardım edin! Ölüyorum! Carmen konuşmuyordu; dişlerini sıkmış, bukalemunlar gibi gözlerinin her biri başka bir tarafa bakıyordu.
Biliyor musunuz, efendim, fabrikada dört yüz beş yüz kadar sigara işleyen kadın çalışır. Erkeklerin mahkemeden izin almadan giremeyeceği büyük bir salonda tütün sararlar; çünkü sıcak havalarda, özellikle genç kızlar, içerde istedikleri gibi giyinip çalışır. İşçi kızların akşam yemeğinden döndüğü saatte, çok sayıda genç delikanlı kapıda birikir, kızlara hoş olamayan laflar atarlar. Kızların pek azı, kendilerine hediye edilen taftadan başörtüsünü geri çevirir, bu yüzden amatör avcılar için bu balıkları avlamak çocuk oyuncağıdır.
Reklam
Eğer Pamplona’dan geçerseniz, orada ilginizi çekecek çok şey var… Çok güzel bir şehir… Size vereceğim bu madalyayı (bana boynundaki gümüş kolyeyi gösterdi) bir kâğıda sarın… (Heyecanını bastırmak için bir an duraksadı), kolyeyi siz ya da bir başkası adresini vereceğim hanıma ulaştırın. Olur mu? Ona öldüğümü söyleyin ama nasıl öldüğümü bilmesin.
O an biraz sarsılarak, — Ben onu kaybetmiştim, diyebildim.
Çingenenin, tüm mükemmel özellikleri üzerinde taşımak gibi bir iddiası yoktu. Mükemmel görünen pürüzsüz cildi, esmere çalıyordu. Gözleri aynı hizada değildi ama yuvalarına özenle yerleştirilmişlerdi; dolgun ve biçimli dudaklarının arasından, inci kadar beyaz dişleri görünüyordu. Kabarık denilebilecek siyah saçlarında, karganın kanatlarındaki gibi mavi gölgeler vardı; uzun ve ışıl ışıl.
Saatimi çaldırdım, bu sesle çok şaşırmış göründü. — Siz yabancıların, ne tuhaf icatlarınız var! , dedi. Nerelisiniz efendim? Kesin İngiliz değil mi? — Fransızım ve emrinize amadeyim. Ya siz hanımefendi, siz de sanırım Cordobalısınız. — Hayır. — O zaman Endülüslüsünüz. Konuşmanızdan öyle anladım gibi. —Dünyadaki tüm aksanları bu kadar iyi bildiğinize göre, benim kim olduğumu da tahmin etmeniz lazım.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.