"Sonunda yukarı çıkıp eski hikayelerle dolu kutumu çıkarmış ve güzel bir geleceğin hayalini kurarak kendimi rahatlatmaya çalışmıştım. New York'ta yaşayıp kitap yazacak ve bambaşka bir hayat yaşayacaktım.Geleceğim vücudumun derinliklerine gömülü bir mücevher gibiydi ve yaşamımın geri kalanını Bralcatraz'ta geçirsem bile kimse onu benden alamayacaktı."
Burada ne olduğumuzun önemi yoktu. Belki başka bir yerde prensestik. Ya da yazar. Ya da bilim adamı. Ya da devlet başkanı. Ya da başkalarının olamayacağımızı söylediği her ne varsa oyduk.