Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

35 Yılın Pankartları Eski Tribün Kavgaları Deplasman Anıları

Çarşı

Erol Özdil

Çarşı Gönderileri

Çarşı kitaplarını, Çarşı sözleri ve alıntılarını, Çarşı yazarlarını, Çarşı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O zamanlar motorlar Kabataş'a yanaşırdı maç günleri, " haydi maça, maça" diyerek müşteri toparlardı.
Sayfa 54
Taraftar dediğin...
Maçlara gitmeye paramız yoktu o zamanlar... Inönü'nün en sağında mahzen gibi bir yer vardı. Karanlık kalorifer dairesi gibi bir yer. Orayı keşfettik. Stadın dış demirlerinin olduğu yerde bir demir bükülmüştü. Oradan içeriye girip mahzene saklanırdık. Mahzen dediğimiz yer de sıcak boruların geçtiği yağlı bir yerdi. Kırk elli kişi birden oraya girer birkaç saat saklanıp kapılar açılınca hurra diye içeri girerdik ama oradan bir çıkışımız var evlere şenlik... Hepimiz kapkara yağlara bulanmış pislik içinde!...
Sayfa 51
Reklam
Ne Varsa Eskilerde Var
Eskiden şampiyon olan takımın taraftarları deli gibi bayrak asarlar semtlerine, üç beş tane değil şimdiki gibi.
Sayfa 46
Samsun maçı...maça giremedik
Bizim üç otobüsü de karakolun önüne çektiler. Herkesi dışarı çıkarıp bahçeye oturttular. ...amirler geldi, " Kim lan kafile başkanınız? Çıksın bakalim," dedi. Tabii, kim benim dese ayvayı yiyecek, kimseden çıt çıkmıyor o yüzden. ...O arada A. ayağa kalkıp Optik'i işaret ediyor, "Optik abi, seni soruyorlar!" diyor. Optik de tabii sinirlenip ayağa kalktı, " A., senin ananı avradını....., bak ne söylüyon lan?", dedi.
Sayfa 40
Bir klasik vardı, Optik falan hep onu söylerdik. "Yiğidim aslanım burda yatıyor..." Hep söylerdik bu şarkıyı. Bu şarkı aynı zamanda herkesin birbirine hediye ettiği bir şarkıydı.
Reklam
Ankaragüçlüler sevmez bizi Bursalılardan dolayı.
Eskiden bir deplesman anısı
Maç parası olmadığı zaman bir tane bere açılırdı tribünde. "Istanbul'dan arkadaşlar gelmiş, gönlünüzden ne koparsa!" diye bere tribünde dolaştırılırdı. Isteyen para atardı, o şekilde giderdik maçlara.
Deplasmana gideceğiz...
Neyse çıktık yola, tam Barbaros Yokuşu'nun oradan geçerken Optik, otobüsü kenarda durdurdu. "Olum napıyon" felan derken "Bir dakika sonra geleceğim," dedi "bi eve uğrayayım."... Bekle allah bekle, Optik yok. Onsuz gidemiyoruz da, o bizim neşemiz. Beş on kişi indik otobüsten, Optik'e bakacağız nerede kaldı diye. Evine önüne geldik,... "Optiiiiiik!" bağırıyoruz.. Cama bir çıktı, bir baktık pijamalarını giymiş. "Ne var lan!" diye bağırıyor. "Olum, gelmiyor musun?" dedik. "Hadi lan!" "Tamam geliyorun lan" dedi, "sessiz olun". Sanırım evdekileri razı etmeye çalışıyordi. Pijamalarını niye giydin lan? Nasıl bir strateji bu? Neyin peşindesin? On dakika sonra Optik kapıdan koşarak geldi, kaçıyor evden belli. Hane halkı arkasından bağırıyor: "Memeeeeet, gel buraya..."
Sayfa 15
Koko Cavit
Bir gün Fenerliler, Koko'yu dövmek için onun takıldığı kahveye gelmişler ama bizimkini tanımıyorlar tip olarak, ismini duymuşlar sadece. Koko da o anda kapıda. Fenerliler yaklaşınca sormuşlar, " Bu kahveye takılan adı Koko mu ne? Biri varmış birader. Burada mı?" demişler. Koko da, "Benim lakabım da moko. Koko, iki sokak aşağıdaki kahveye takılır!" diyerek atlatmış Fenerlileri, tipleri kazımış kafaya. Gerisini tahmin edersininiz.
Sayfa 10
23 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.