Solyanka. Samim Vardar’ın yaşamında en çok eziyet gördüğü, anılarında yaşattığı ve asla unutamadığı o karanlık yer. 72 yaşına dahi geldiğinde MIT ona birini, Igor Kariagin’i teşhis etmesi için görev verdiğinde ve adamı teşhis ettiğinde anıları gözünde canlandı. Bu yaşta bir insan neden kendi işkencecisini teşhis ediyordu ki, amaç neydi, bu planda kendi mevkisi ne olacaktı? Teşkilatın bu işteki yeri neydi? Cevapsız kalan tüm sorular burada yanıtını bulacaktı işte ve Samim, o kişiyi tespit etmişti. Yıllar sonra buna neden olansa Igor’un yine aynı yöntemi kullanarak bir MIT elemanını öldürmesiydi. Aynı zamanda kendisinin KGB’den ayrılıp CIA tarafına geçmesi ve 1992’de de CIA tarafından öldü diye gösterilmesi hususu mevcut. Böyle olunca da işler haliyle kızışacaktı tabi ve öyle de oldu.
Kovalamaca sürerken aslında olaya o yaşıyla dahil olan Samim, bir insanın hayatını etkileyecek en kötü şeye yakalanmıştı. Hepimizin içini gıdıklayıcı bu tanıma sanırım hepimiz katılıyoruz: Şüphe. Samim acaba Igor olarak tanımladığı kişinin gerçekten Igor olduğuna emin miydi? İşte bu her şeyi tersine çevirebilecek bir durumdu.
Sabah sabah “ne kitaptı be” diyerek bitirdim. Hem kısa, hem seri hem de yalın. Aradığım her şey var ve finalini de beğendim. Eh, herkese günaydın bana iyi uykular. Esen kalın efendim..