Bazıları kütle ve enerji arasındaki ilişkiyi keşfettiği için atom bombası konusunda Einstein’ı suçladı; ancak bu durum, kütleçekimini keşfettiği için, uçakların düşmesinden dolayı Newton’u suçlamaya benzer.
Bütün yıldızlar sönecek, Evren artan bir şekilde boşalacak ve soğuyacak. Böylece her şeyin sonu yine gelecek; ama daha az dramatik bir şekilde. Evren her iki şekilde de, milyar yıl daha varlığını sürdürecek.
Her ne kadar ilke olarak kuantum elektrodinamik kanunları ile kimya ve biyolojideki her şeyi hesaplayabilmemiz gerekse de, insan davranışını matematiksel eşitliklerden ön görme konusunda pek başarılı olamadık.
Olayların daha önceki olaylardan, onların ise daha da önceki olaylardan kaynaklandığı fikrine alışkınız. Geçmişe doğru uzanan bir nedensellik zincri var. Ancak, bu zincirinde bir başlangıcının olduğunu varsayın. Bir ilk olayın bulunduğunu varsayın. Buna ne sebep oldu? Bu, birçok bilimadamının yönelmek istediği bir soru değildi. Ruslar gibi, evrenin bir başlangıcının olmadığını iddia ederek, veya evrenin başlangıcının bilim alanına girmediğini, metafiziğe veya dine ait olduğunu savunarak bu sorudan kaçmaya çalıştılar. Bence bu, gerçek bir bilimadamının takınacağı bir tavır değildir. Eğer, bilim kanunları, evrenin başlangıcında askidaysa, başka zamanlarda da yanlış olamazlar mı? Bir kanun, sadece bazen geçerli olursa, kanun değildir. Evrenin başlangıcını, bilimi temel alarak kavramaya çalışmalıyız. Bu, bizim güçlerimizin ötesinde bir görev olabilir, ancak, enazından gereken çabayı göstermeliyiz.