Çok Yapraklı İlişkiler
Sevinç ÇokumÇok Yapraklı İlişkiler Gönderileri
Çok Yapraklı İlişkiler kitaplarını, Çok Yapraklı İlişkiler sözleri ve alıntılarını, Çok Yapraklı İlişkiler yazarlarını, Çok Yapraklı İlişkiler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Çünkü insan yapısında simetri vardır, düşüncesinde de. Karşıtına ilgi duysa da, benzerini arar insanoğlu, fikrinin de cisminin de...Bir de ulaşamadıklarının.”
Sayfa 211 - kapıKitabı okudu
‘Bir zaman gelecek, şehirler büyüyecek fakat insanlar küçülecek,’ demişti. ‘İnsanlar şehirlerle beraber var olurlar,’ diyordu. ‘ Ne şehirler onları yutacak kadar büyük olmalı ne de insanlar şehirleri anlamayacak kadar duyarsız.’
Sayfa 172 - kapıKitabı okudu
Hayatın canlı dallarının kesilmesine direnmek, bildiklerini gençlere anlatmak onu canlı tutuyordu... Torunlarına kuru öğütlerini değil, henüz solmamış, kökü kurutulmamış tazelikleri keşfetmeyi öğretmek isterdi; bir bakıma kendi ruhunun asla solmamış çiçeklerini, yapraklarını teslim etmeyi...”
Sayfa 30 - kapıKitabı okudu
Gök mü aydınlık, yoksa şehrin ışıklarının boyadığı her yan kuşlara sabah olduğu zannını mı veriyor? Ondan mı bu kuş sesleri?
Sayfa 24 - kapıKitabı okudu
“Yaşadığımız dünyayı görünen ve görünmeyenleriyle ne kadar anlayabildik ki?”
Sayfa 305 - Kapı Yayınları, 1.basım, 2020.Kitabı okudu
“Bu zümreleşme, aristokratlaşma, bir seçkinler zümresi yaratma ve buradan beslenme, nemalanma meselesidir. Kenarda oturanı ebediyen kenarlı görmek isterler, onların küçük gazeteleri, küçük dergileri, küçük sermayeleri vardır ve böyle küçük kaldıkları olduğunca zararsızdırlar, büyümeye, yani iki bacağı uzamaya, üçüncü çatal kolu çıkmaya, saçı bıyığı tel tel uzamaya başladı mı, ‘Dur bakalım orada! Sana neler oluyor?’ diye hemen tedbir almaya başlarlar.”
Sayfa 295 - Kapı Yayınları, 1.basım, 2020.Kitabı okudu
“Siz bilimsel çalışmalarınızı sürdürürken bunlar olmaktaydı ve sonra sis diye bir hastalık icat ettiler; sözüm ona başka ülkelerde de bu hastalığın var olduğuna dair düzmece haberler çıkmaya başladı. Hayır, hayır, bin kere hayır!
Kendileri gibi düşünmeyenlerin parlak zekâlarını söndürmeye çalışıyorlardı düpedüz. Çünkü karşı çıkan çoğu insanda itiraz eden aykırı bir gene rastlanıyordu. İtiraz geni, evet! Sözgelimi diğer hücreler maviyse aykırı gen her renge dönebiliyor. Maviden mora, mordan kırmızıya, yeşile ve sarıya... İşte o dayatılmış sistemlere uymayan gen...”
Sayfa 222 - Kapı Yayınları, 1.basım, 2020.Kitabı okudu
“Oysaki padişah soyu da olsan, vezir soyu da, vali kızı da olsan, şeyh oğlu, ağa, paşa torunu da, ne yazar, insansın işte! Ama yine de insanlar ada sana bakar ve sen o sebeple ululanırsın. Bu durumun tam tersine başı önünde, omuzları öne dökülmüş sarsak sarsak gelen kız on üç yaşında göğüsleri belirmeye başlayalı beri bu çıkıntılardan memnun olmayan, iki de bir, ‘Evlenecek yaşa geldin, hâlâ sokakta top oynuyorsun!’ diye azarlanan biridir. Top oynayıp kemiklerini geliştirecek, göğsünü genişletecek ve kurdunu dökecekken, aile; ‘Yüzün yerde olsun ki mahcup desinler. Misafir gelince kahveleri sen getir, belki bir kısmetin çıkar artık’ mı demek istiyor? Göğüsleri varsın belli oluversin elbiseden kazaktan; ne istiyorsun yaradılışın çekidüzen verdiği ve oluşturduğu gövdeden? Zavallı kızcağız hayatı boyunca utanan, köstürük bir şey mi olsun?”
Sayfa 201 - Kapı Yayınları, 1.basım, 2020.Kitabı okudu
“Sonrası yiyeceklere, çerezlere ve içeceklere uzanma yarışı. Böyle toplantılarda gülünesi ve şaşılası haller de karşılarına çıkıyordu. Sözgelimi geçen yıl, bu tür kokteyllerden birinde oraya çok gözlü çantasıyla gelen bir profesörün çantanın gözlerini hoşuna giden sigara börekleri, patates köfteleriyle habire doldurduğunu görmüştü Yamaç. Yağlı olduklarına aldırmadan... Bu profesör şimdi İnsanın Işığı belgeselinin galasına da aynı çanta ile katılmıştı.”
Sayfa 194 - Kapı Yayınları, 1.basım, 2020.Kitabı okudu
“Dünya büyük bir çöp variliydi ve yaşadıklarımız ise o varilin içine attığımız her şey.”
Sayfa 150 - Kapı Yayınları, 1.basım, 2020.Kitabı okudu
“Okumak, büyük işler yapmak ve çok paralar kazanmak, ağzı dualı kadınlar, koca nineler hep böyle dünyevi hesaplarla örerlerdi duaları. Kazanmak, bütün derdimiz buydu, önde olmak...”
Sayfa 136 - Kapı Yayınları, 1.basım, 2020.Kitabı okudu
“Aptal kız! Bu ülkede nasıl gelirsin bir yerlere ha? Daha bilmiyorsun. Kimseye minnetin yok, öyle mi? Kimseye eyvallah demiyorsun, peki göreceğiz. Özgür kuş! Seni de koyacaklar bir kafesin içine Gayret gibi. Yürü, diyecekler, yürüyeceksin. Dur, diyecekler, duracaksın. O irade seni de zayıf bir noktandan yakalayacak sonunda. Şeklini çizecek senin; benim çizdiğim grafikler gibi. Al diyecek, sana bir elbise, bir biçim, bir surat! İşte senin işlevin bu! İşte sen busun... Ve sen operasyon geçirmeden, beyninin bir bölümünü, kalbinin bir parçasını, gözlerinin birini vereceksin. Ameliyat masasına yatmadan olacak bunlar. Sapasağlam gezinirken. Görürken görmez, işitirken işitmez olacaksın.”
Sayfa 135 - Kapı Yayınları, 1.basım, 2020.Kitabı okudu