Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap

Turgut Özakman

En Beğenilen Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
M. NECATİ BEY her imkan bulduğunda Ankara'daki, İstanbul'daki, Anadolu'daki okulları geziyor, müdürle, öğretmenlerle, öğrencilerle konuşuyor, duruma bakıyordu. Eski okullar bakım istiyordu. Eğitim araçları yeterli değildi. Ama Bakanı asıl üzen bir sorun vardı. İlkokul öğrencilerinin çoğunun gömleği, pantolonu, kazağı, ceketi, etekliği, bluzu, entarisi ya yamalı, ya eski, ya büyük, ya dar, ya küçüktü. Çoğunun ayağında sağlam bir ayakkabı yoktu. Yoksul bir milletin yoksul çocuklarıydı bunlar.
Sayfa 255Kitabı okudu
Atatürk'ün Son Meclis Açılış Konuşması
... "Ordu, Türk ordusu!.. İşte bütün milletin göğsünü itimat, gurur duygularıyla kabartan şanlı ad! Onu bu yıl içinde kısa fasılalarla iki defa, büyük kütleler halinde yakında gördüm. Trakya ve Ege büyük manevralarında. Disiplinini, enerjisini, subaylarının vukuflu gayretini, büyük komutan ve generallerimizin yüksek sevk ve idare kabiliyetlerini gördüm. Derin iftihar duydum, takdir ettim. Ordumuz Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. Ordumuz Türk topraklarının ve Türkiye idealini tahakkuk ettirmek için sarf etmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi imkânsız teminatıdır."
Reklam
"Dans, balo filan hepsi vesile, bahane. Bizim hayalimizden bile geçmeyen o makineler, cihazlar, aletler, bilimsel buluşlar, sanat ve düşünce eserleri, elbette raslantı ya da talih işi değil. Hepsinin arkasında canlı, uygar, özgür, rahat bir hayat var. İlerlemek için bu canlı hayatı sağlamak, üzerimizdeki yüzlerce yıllık bağnazlık tozunu silkelemek zorundayız. Hayata kapalı insanlarla uygarlık yarışına girilebilir mi?"
Sayfa 209Kitabı okudu
Bir Dipnot
Fay Kirby diyor ki: "Son kırk yıl içinde, belki Sovyetler Birliği dışında, eğitimciler, dünyanın hiçbir yerinde bir ulusa rehberlik etme olanağına Atatürk Türkiye'sinde olduğu kadar kavuşamamışlardır."
Konyalı Sadi Efendi, İstanbul Üniversitesi'nin Hukuk Fakültesine öğrenci olarak yazılmıştı. İstanbul çok büyük, hukuk sıkıcı gelmişti. Okul duvarında bir ilan gördü: "Avrupa'ya öğrenci yollanacaktır." Şaşırdı. Ülke yıkık dökük, her yer virane, Lozan daha yeni imzalanmış. Bu durumda Avrupa'ya öğrenci yollamak büyük fedakârlıktı. Uzun süre
Sayfa 102Kitabı okudu
Hükümet suikast olayını açıklamıştı. Protesto mitingleri yapılıyor, Çankaya'ya, Meclis'e, İzmir'e bağlılık telgrafları yağıyordu. Hele İzmirliler derin bir öfke içindeydiler. İzmir'de Gazi'ye suikast ha! Hiçbir İzmirlinin kabul edemeyeceği bir olaydı bu. Beyaz köşkün önünden kalabalık hiç eksik olmuyordu. Gazi Paşa bir bildiri yayımlayarak millete, gösterdiği sevgiden dolayı candan teşekkür etti. Dedi ki: "Cumhuriyetimizin ve milletimizin ruhundan ilham alan prensiplerimizin, bir vücudun ortadan kaldırılması ile yok olacağını sananlar çok boş beyinli zavallılardır. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacak, Türk milleti uygarlık yolunda duraksamadan yürümeye devam edecektir."
Sayfa 244Kitabı okudu
Reklam
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI Rıfat Börekçi Hoca, şapka konusunda tereddüt geçirenleri aydınlatmak gereği duydu. Anadolu Ajansı aracılığıyla görüşünü açıkladı: "Şapka giymekte dini ve vicdani sakınca yoktur."
Sayfa 206Kitabı okudu
Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız Tufanları gösteren tarihlerin yadıyız Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti Cehennemler kudurda ölmez nigahbanıyız
Sayfa 571Kitabı okudu
...Gazi Çoban Mehmet'e takıldı: "Sen herkesi kolayca yeniyorsun Mehmet. İtalyan'a acıdım. Adamı birkaç dakika içinde bitirdin. Seninle güreş tutsak beni de öyle kolayca yenebilir misin? Koca pehlivan çocuk gibi utanmıştı. Başını kaldıramadan, "Sizi bütün cihan yenemedi Paşam.." dedi, "..ben nasıl yenebilirim?" Yanıt Gazi'nin yüreğine dokundu. Ayağa kalkıp Çoban Mehmet'e yürüdü. O da kalktı. Pehlivanı alnından öptü. "Sağ ol çocuk."
Sayfa 482Kitabı okudu
Bu şapkalı, açık baş karşılama canlarını sıktı. Oysa İslamlığa özgü hiçbir zorunlu kıyafet ve başlık yoktu. Fes Rum, takke Yahudi, sarık Hint işiydi.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.