Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dalgınlık Kursları

Enis Batur

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Ömrüm, yapabildiklerimle yapamadıklarım arasında salıncakta geçti, öyle geçecek. Bardağın dolu tarafını boş tarafı besledi bir bakıma. Kişioğlunun sınırlarını görmesi için onları zorlaması gerekiyor. Sınırları genişletmesi, açması için de.”
YETİN
Hayattan, bize verebildiklerinden fazlasını istediğimiz, beklediğimiz için mutlu olamıyoruz. Cümleyi, bir tür mutsuzluk konuşmasını dinlerken kurdum dün. 'Verebildikleri' başka, 'verebilecekleri' bambaşka; mutluluk çizgisi kırılanlar genellikle 'Hayat pekâlâ daha fazlasını verebilecekken vermediği için' tepki duyuyorlar. 'Kim daha fazlasını istemez ki' diye akıl yürütenlere katılmıyorum. Yetinmek, sınırlı olmakla bir tutulmamalı; hele yetinemeyen, bu nedenle hayatını zehir ediyorsa kendine. 'Öteki, benim kadar haketmediği halde benden fazlasına erişmiş' saptamasıyla başlıyor ipin çözülüşü: Kişi başkasına göz diktiği için. Başkaları bir mi? Hakettiklerini alamayanlara bakmıyor doyumsuzlar. Hayat, sanırım kimseye bütün verebileceklerini vermiyor. Çünkü vermekle bitmiyor, bir de alıyor, bazan geri çekiyor verdiklerini. Doğrusu, insanın almak istediklerine dengeli çerçeve çizmesi: Sınırları o olduğundan mı, hayır, o kadarı'nda karar kılabildiğinden.
Sayfa 137 - KırmızıkediKitabı okudu
Reklam
Haiku: en kısa roman…
Barthes'in roman üzerine seminerinde "haiku"yu "en kısa roman" olarak tanımlayışına dikkat çekmiştim.
Sayfa 102 - KırmızıkediKitabı okudu
Bütün masa yaşamım uzun ve uzun erimli ile kısa, kıpkısa, kissa arası geçti. Bir parçayı okuduğunda hemen ötekine geçmesin okur: Durup uzaklaşsın sayfadan, boşluğa doğru, dalsın bir süre, sonra
Sayfa 9 - KırmızıkediKitabı okudu
Kış vakti tütmeyen bir baca, fakirliği ya da ölümü çağrıştırıyor bana. Issızlıkla terkedilmişliğin almaşık halini. Tersi durumda sıcaklık kaplıyor içimi, hele köyde kırdaysam: Içeridekiler ocağın, ateşin karşısındalar, çorba içiyorlar. Bacanın böylesi varsın tütsün.
Sayfa 79 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
"Kuzuların Sessizliği"nde Anthony Hopkins'in canlandırdığı portrenin sahicisine Türkiye tarihinde rastlayamayız: Kültürlü, iyi yetişmiş, "zarif ağır hasta" bizde performansına tanık olunmuş bir tip değil henüz.
Sayfa 145 - KırmızıkediKitabı okudu
Reklam
Eylem
Yazma alışkanlığı, terbiyesi, çekidüzeni böyledir. Dilerseniz, bir defter seçebilirsiniz yeni bir yıl başlamadan, her gün, bir yaprağına kısa ya da kıpkısa bir parça düşebi lirsiniz, yılın sonunda ortaya 365 bölüm tekmili birden bir "ajanda" çıkar, minör bir iştir şüphesiz, minör gün gelir ma- jöre parmak ısırtabilir.* Nedir, ne olabilir, her Allahın günü o küçük defterins say- fasına düşeceğiniz yazı? Bir fikir, düşünce, bir düş aktarımı, bir şiirsel nesir örneği, bir soru, bir buluş, bir tasarı, bir gön- deri (sahipli sahipsiz), bir gönderme (alıntı belki), bir sapta- ma, bir çentikleme, bir kanırtma, bir hiciv... Hazır bekleyen, diriliğini koruyan, penceresini açık ya da aralık bırakan, yoğunlaşmayı bilen, yoğunlaşmasını el- den bırakmayan kişi için varoluşsal eylem. 18 LI
Sayfa 36 - KırmızıkediKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.