"Hayat böyle çocuk, hayat böyle... Bir zamanlar başkalarında olanı, onlar bizim olduğu zamansa kaybettiklerimizi aramak, bu dert ezeli, bu dert hepimizde..."
"Yola çıkmayı severim. Gözümün önünden manzaraların geçip gitmesini, garların o kendine mahsus kokusunu severim. Vagonlardaki, can sıkan yabancıların gecenin uzunluğu içinde günah çıkarır gibi anlattıkları acıklı hikayeleri severim. Bulunduğumuz anın şarkısını yahut ruhumuzun en derin köşelerine sinmiş korkuları, fenalıkları tekrar edip duran tekerleklerin sallantısını severim. Camlarda rüzgarın bağırışlarını ve gemilerin, bilhassa onların arkalarında bıraktıkları... "
Sayfa 45 - h2O Kitap, 1. Baskı, Aralık 2019Kitabı okudu
Fenerbahçe ' den Kalamış 'a uzanan bir sahil...
Aşı boyalı bir evde annesi Cicim ve kalfaları ile birlikte yaşayan delidolu genç kız Cenan teyzesinin kızı Meliha'' nin kocası Raif 'e aşıktır.
Geçirdiği kalp krizinden sonra bu sayfiye semtine taşınan yeni komşuları yazar Sedat Kemal de onun genç kızlığınına, tazeliğine aşıktır.
Roman Raif ' in intihariyla başlar ve sonuna kadar esrarengiz olayın etrafında devam eder.
"Hepimiz göründüğümüzden ne kadar da başkayız! Vücudun dar iskeleti içine hapsolmuş, birbirine zıt arzular, hevesler, fenalıklar, istekler ve isteksizliklerle dolu hayvanların en kötüsü..."
"Analık müthiş bir şey!" diye düşündü. Evlat sahibi olmak, dünyadan bütün bağları koparmak, yarattığı puta tapmak gibi olmalıydı. Evlenmediğine, çocuğu olmadığına, tuzağa düşmekten kurtulmuş bir gibi âdeta sevindi.
Yalnız şunu bil ki roman her gün yaptığımız malum hareketleri belirtmekte kalmamalı, fikirlerimizi, düşüncelerimizi, ruhumuzu, hem de bunların en iyisini, aksettiren, özünü veren parlak bir ayna olmalıdır.