Deizm
Selçuk KütükSözler ve Alıntılar
"Çoğu insan dürüst ve gerçekçi düşünmeye cesaret edemediği için delilleri takip etmek yerine delilleri karartmaya kalkışır."
Sayfa 11
Kek ya da yol tarifi için internetten faydalanmak mümkündür, fakat aklı başında hiç kimse bir yakınını ameliyat etmek için internet bilgilerine başvurarak operasyona kalkışmaz.
Durum böyle olmakla beraber,özellikle gençler dini ve felsefi konularda bilgi kaynağı olarak interneti seçmektedir.
Böylece kişinin inançlarını ve hayat görüşünü oluşturacak bilgi yapısı (...)kimler tarafından hangi amaçla yazıldığı belli olmayan çoğu zaman ideolojik içerikli yazılar tarafından belirlenmektedir.
Sayfa 38Kitabı okudu
Batı dünyasının başarısının sebebi Hıristiyanlık olarak gösterilirse o zaman yarıdan fazlası Hıristiyan olan Afrika kıtasının geri kalmışlığı nasıl izah edilecektir? Eğer geri kalmışlığın sebebi "dini anlayışlar" ise o zaman tarihin her döneminde ve tüm coğrafyasında sadece ateist toplumların başarıya imza attıklarının gösterilmesi gerekir ki, durumun böyle olmadığı açıktır.
Sayfa 81
Hiç kimse "gözüm var, o halde her şeyi görebilirim!" diyemez, çünkü gözün görmesi için ışığa ihtiyaç vardır. Buna benzer şekilde, aklın hayatın anlamı ilgili olarak doğru çıkarımda bulunabilmesi için hakikat bilgisi gereklidir.
Sayfa 91
Akıl,eşya ile Allah arasında bağ kurmaya yarayan bir cevher olması gerekirken, modern dönemde "hikmeti kendinden menkul olan ve kimseye hesap verme mecburiyeti" hissetmeyen bir "değer üretme kaynağı" hâline getirilmiştir.
Sayfa 87Kitabı okudu
Biliyoruz ki, mükemmellik ve güzellik bilinmek, sergilenmek, ortaya çıkmak ve bilinç sahibi varlıklar tarafından görülmek, anlaşılmak ister.
Sayfa 154
Bilim adamının, dinin bazı önermelerine, bilimsel kalıpları aşıyor olması sebebi ile “yoktur!” veya “olamaz!” tarzında verdiği hükümler aslında bilimsel değildir. Çünkü dinin söz konusu iddiaları bilimsel metotlarla incelenebilecek ve dolayısı ile şu ya da bu yönde hüküm verilebilecek cinsten değildir. Bu noktada bilim adına söylenebilecek hiçbir şey yoktur. Bilim adamının bu hususta söyleyeceği olumlu ya da olumsuz her şey onun bilimsel kimliğinden bağımsız olup vicdani kanaatidir. Eğer bilimin bizzat kendisi hep belirli bir şekilde konuşmayı emrediyor olsaydı bütün bilim adamları dinin bu tür önermeleri karşısında ittifak halinde olurlardı.
Sayfa 119