Ankara Savaşı'ndan sonra başlayan Fetret Devri'ne Timur ve Yıldırım Beyazıd'ın değil de; çocuklarının, gelinlerinin, torunlarının yani arkada kalanların cephesinden bakarsa bir yazar; ortaya böyle muhteşem bir geride kalanların romanı çıkar. "Şehzâdeler Kavgası" olarak da anılan dönem; Atsız'ın berrak ve ihtişamlı Türkçesiyle,destan tadında bir "Deli Kurt" getirir edebi keyfinizin tam ortasına.
Yıldırım Beyazıd'ın çok fazla isminin duyulmadığı şehzadesi İsa'nın;hamile olan hatunu ile doğmamış oğlunu emanet ettiği Çakır'ın,bu şehzadeyi korumak için yeni bir isim vererek inşa ettiği hayatını anlatır roman.Gerçek kimliğini bilmeden büyüyen şehzadenin çocukluğundan 40 yaşlarına kadar olan hayatını işler,destansı ama gerçek olduğu söylenen bir aşkla birlikte.
"Deli Kurt" 1958 yılında yazılmasına rağmen kullanılan Türkçe'nin tadına doyulmayacak ve dün yazılmışcasına okuyucusunu etkileyecek bir Atsız romanı. Tereddütsüz tavsiye ederim.