"Onu özlediğim için aradığımı sanmış olmalı. Özlemedim diyemem, ama özlediğim o mu, bundan emin değilim. O kitabı geçen akşam elime almasaydım, onu aramak aklıma gelmezdi. Boş gözlerle kitaplığa bakıyordum - ne sık yapar oldum bunu. Okunmuş okunmamış, çeyrek yarım bırakılmış kitapların ne anlattıkları, ne hakkında oldukları değildi aklımdan geçenler. Ne zaman aldığımı, okurken neler düşündüğümü hatırlamaya çalışıyordum; fotoğraf albümüne göz gezdirirken birdenbire karşıma çıkan hem tanıdık hem yabancı bir yüzü tanımaya çalışır gibi..." Günümüz öykücülüğünün öne çıkan isimlerinden Behçet Çelik, yeni kitabı Diken Ucu'yla Can Yayınları'nda. Her zamanki sessiz, abartısız anlatımıyla Behçet Çelik, kenar köşe kent insanının arasında dolaştırmaya devam ediyor kalemini: sıradan insanın günlük hayatından anlar; sade, akıcı bir anlatım; insanca, alçak sesli, bir didişmeyi anlatırken bile barışçıllığını yitirmeyen öyküler. Kendini çoktan kanıtlamış bir yazardan, okurunun beklediği yeni öykü derlemesi. Bu kitapta bir araya gelen öyküler yüksek sesle konuşmuyor, parlak ifadeler peşinde koşmuyor; alabildiğince yalın bir dille insanlık hallerinin en derinine iniyor.
Yazar:
Behçet Çelik
Behçet Çelik
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 38 dk.Sayfa Sayısı: 128Basım Tarihi: Ekim 2010Yayınevi: Can Yayınları
ISBN: 9789750712319Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
128 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Diken Ucu on dört öyküden oluşan bir kitap. Behçet Çelik Türk öykücülüğünde mühim bir yere sahip yazar. Hayatının çoğunu öyküye adamış bir öykücü da diyebiliriz Çelik için. Kimi yazarlara vardır edebiyatın neredeyse tüm dallarında eserler verirler, kimi hakkını verir kimiyse bir hevesin daha sonuna gelip başka başka konularda kendini bulur. Romancı, öykücü, anı yazarı, denemeci ve hatta şair. Kanımca bir konuda yetkin kişinin o alanda kendini geliştirmesi ve kalıcı bir iz bırakması benim için önemli bir kıstas sanırım. Behçet Çelik de öyle, öyküyle hemhal olmuş bir yazar. Kitaba gelirsek benim çok hoşuma giden bir öykü kitabı oldu Diken Ucu. Üslubu yer yer sanki Barış Bıçakçı'yı anımsattı. Çağdaşı olması mı, yoksa neredeyse aynı yaşta olmaları ve aynı edebiyat yollarından geçmelerinden mi bilemiyorum açıkçası. Üzerine düşünülesi bir konu. En çok hoşuma giden öyküler ise "Ars Long Vıta Brevıs" ve "Canberra Gemisi" oldu. İyi okumalar.
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · Can Yayınları · 2010118 okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ve 2019’un ilk kitabı. Kitap Haldun Taner ödüllü olarak kendini ispatlamış nasıl olsa ama her okuyucunun beğenisi de yeni bir ödüldür kanımca. O kadar gündelik yaşanmış ve tam olarak biz dediğimiz hikayeleri barındırarak daha güzel cümlelerle yer yer günlüğümü okuduğumu düşündüğüm bir eser oldu. Hatta kitap henüz bitmeden dahi yazarın diğer kitaplarını okuma listeme ekledim. Kanımca 2019u güzel bi kitap seçimiyle açtım, umarım böyle de güzel şeyler katarak devam edeceğim..
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · Can Yayınları · 2010118 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
2011 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü’nü kazanan Diken Ucu’nda 14 öykü bulunuyor. Behçet Çelik öykücülüğü diye bir öykücülük olduğunu düşünüyorum okuduğum Behçet Çelik öykü kitaplarından sonra. Sakin sakin anlatıyor Behçet Çelik öykülerini ama bu sakinlik yanıltmasın sizi.Diken gibi batıyor kahramanlarının hikâyeleri, iç dünyalarındaki yaşanmışlıklar ya da yaşanmamışlıklar...Bir ince sızı bırakıyor içinizde.
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · Can Yayınları · 2010118 okunma
128 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
On dört öykünün anlatıldığı bu kitabında yazar " Behçet Çelik " ,kentli insan hallerini parlak ifadeler kullanmadan,yalın bir dille anlatmış olup,adeta öykülere yeni bir tür katmış. Sıkılmadan okuyabileceğiniz bu kitabı tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · Can Yayınları · 2010118 okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
1k'nın da dediği gibi buralar çok ıssız olduğu için yapıyorum bu incelemeyi. Çünkü bu ıssızlık kitabı okumanın, yazarı tanımanın önüne set çekebilir ve bundan korktum. Öykü seviyorsanız, sade cümlelerden hoşlanıyorsanız, bir de karakterlerin iç konuşmaları olsun diyorsanız kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Olaylar değil de düşünceler, duygular konuşuyor kitapta. Hasan Ali Toptaş'ın yazım tarzına benzettim fakat onun kadar sisli değil anlattıkları. Kıyıda köşede unutulmuş, dikkat çekmeyen ama kendi içinde köşeye sıkışmış insanların öyküsü bu kitap..
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · Can Yayınları · 2010118 okunma
128 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Behçet Çelik öyküleri ile tanışma kitabım. Hikayelerde çoğunlukla karakterlerin duygu ve düşüncelerine yer verilmiş. İçinde barındırdığı 14 öyküden benim en sevdiklerim ise “Kasti Faul” ve kitabın da adı olan “Diken Ucu” oldu.
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · Can Yayınları · 2010118 okunma
128 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Haldun Taner Öykü Ödülünü almış yazarımızın on dört öyküden oluşan kitabında herkesin kendinden bir şeyler bulacağına eminim. Öykülerdeki karakterler duygu durumu olarak birbirine çok benzediği için bazen önceki öykünün devamı gibi hissettirdi. Öykülerde olay akışından çok karakterlerin düşüncelerini okuduk ve bu düşünceler yalnızlık, ayrılık, anlam arayışı gibi konulardı. Hayranı oldum diyemesem de okurken akıp gitti ve hoş bir tat bıraktı.
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · Can Yayınları · 2010118 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Diken Ucu, Haldun Taner Öykü Ödülünü almış, on dört öyküde oluşan bir kitap. Öykülerdeki karakterler duygu durumu olarak birbirine çok benzediği için bazen önceki öykünün devamı gibi hissettirdi. Öykü seviyorsanız, sade cümlelerden hoşlanıyorsanız, bir de karakterlerin iç konuşmaları olsun diyorsanız kitabı okumanızı tavsiye ederim. Hayran oldum diyemesem de okurken akıp gitti ve hoş bir tat bıraktı. En çok hoşuma giden öyküler ise '' Dolabın Kapağı'' ve ''Canberra Gemisi'' oldu.
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · Can Yayınları · 2010118 okunma
Reklam
128 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
İnsan yirmi yıl bir başkasını diken ucu gibi taşır mı içinde. Görmese, aramasa bile? Kitap adını aynı adlı öykünün içinde geçen bu cümleden alıyor. Öyküler çay, kurabiye gibi hazmedilebilecek derecede hoş ve içten öyküler. Yazarıyla tanışmama vesile olan bu eser ve her bir öyküsüne teşekkür ediyorum. . . . Denizin rengi öyle muhteşem görünüyor ki, ürperiyorum. Bu lacivert karanlık çok çekici, bir sandalla açılıp kendimi tam göbeğine bırakmak istiyorum. Bir o kada- da ürkütücü -ya sonra? Sonsuza dek bu noktadan denize bakacakmışım, denizin rengi hiç değişmeyecekmiş ne tam siyah ne daha açık. Hep bu tedirginliği duyacakmışım -duymadım mı zaten?- ne tam burada, ne daha açıkta. Deniz öteden beri bir şeyler vaat eder gibi gelir bana -yolculuk mu desem, dinginlik mi?- bu yüzden hem imrenir hem şaşarım, evi, işyeri denize nazır olanlara. Böyle bir yoğunluğa nasıl katlanılır, aklım almaz. Bak işte, on dakika baktım, başım döndü, feleğim şaştı; gidemeyeceğim yerlere gitmek, arayamayacağım birini aramak istiyorum. Her şeyin mümkün olduğunu söylüyor bu lacivert, ama peşinden her şeyin geçici olduğunu eklemeyi unutmuyor. Ne yapacağımı bilemiyorum. Anca başımı çevirip gözlerimi kaçırırım denizden; tek bildiğim bu, tek korunağım. Yapmamayı seçmiş olsam -inansam buna, kendimi ikna etsem en azından- gam yemem.
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · Can Yayınları · 2010118 okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Behçet Çelik, son dönem edebiyatımızın, kendine özgü bir öykü dünyası yaratmış önemli isimlerinden biri.” diyor kitabın arka kapağında, doğrudur, o öykü dünyasında olmak çok keyifli. İlk okuduğum Yazyalnızı, İki Deli Derviş kitabında, Yazar adlı öyküsündeki kahramanımız yani aslında B. Çelik: “Ne yapıp edip bir daktilo almalıydım. Kendimi dışa açmanın zamanı gelmişti. Yıllardır yazdığım, toplamı altmış defteri bulan yazılarımdan seçmeleri dergilere, yazılarımla ilgilenecek derneklere, olmadı, yazarlara, şairlere gönderdiğimde saklı bir cevheri -beni- keşfedeceklerdi. Ünlü olmak gibi bir kaygım yok aslında. İnsanların çoğunun kendileri gibi olanlara gereksinimi olduğunu düşünüyorum. O yazılarda benzerlerini, belki eskimiş, belki ileride ulaşacakları kendilerini bulacak, sevinecekler.” diyor. Diken Ucu’nda ve okuduğum bütün eserlerinde, işte bu sözü geçen, ‘kendi gibi olana gereksinim’im varmış benim de; öykülerde benzerlerimi, belki eskimiş, belki ileride ulaşacağım kendimi buldum, sevindim. Hatta öyle çok sevindim ki, önce romanı tercih eden bir okur olarak, “Öyküyle Buluşma Şenliğim” dedim Behçet Çelik okumalarıma. Edebiyat, ne güzel şeysin sen böyle!
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · Can Yayınları · 2010118 okunma
118 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Behçet çelik in okuduğum ilk kitabı.. On dört öyküden oluşan bir kitap. Yazarın anlatımı ve kullandığı dil gerçekten övülecek derecede, naif, sade ve güzel cümlelerden oluşmakta.. Ama sanki bu on dört öykü, bir roman olacakken kısa öykülere dönüşmüş gibi.. Tavsiye ederim..
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · İletişim Yayınevi · 2020118 okunma
118 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Behçet Çelik 2010’da yayımladığı “Diken Ucu” adlı eseriyle bugün insanının yarım kalmışlığını, olmamışlığını, yalnızlığını, tutunamayışını, tekdüze hayatını ve tüm bunlardan dolayı yaşadığı iç sıkıntısını anlatıyor. Süslü cümleler kurmadan, edebiyat parçalamadan, okuru sarsmadan usul usul yapıyor bunu. Yazarın ikna etme ve farklı olma çabası yok. Önerisi, çözümü hatta pek fazla altı çizilesi cümlesi de yok. Fakat o dingin, yalın, gündelik ve bizden olan cümleler, okuru kitaba bağlıyor. 2011 Haldun Taner Öykü Ödülü’ne layık görülen eserde zaman, mekân, sözcükler, karakterin özellikleri hepsi ana izleğe hizmet ediyor. Hava koşulları ve doğa da kahramanın ruh hâline uygun özelliğe bürünüyor. İç huzurunu kaybeden geçmişte ve çevresinde olup bitenlerden en çok kendini sorumlu tutan kahramanlar, modern insanın yansıması niteliğinde. İçinde dönüp durduğu çemberden kurtulamayan kahramanlara geçmiş-geçmemiş-yarenlik ediyor. Hatıralar, var olduğumuz müddetçe bizimle. Peşimizi bırakmayan anılar kimi zaman tebessüm ettiriyor kimi zaman da diken ucu gibi batıyor. Behçet Çelik öykülerini okurken Orhan Kemal’in sözü aklıma geliyor: “Güçlü bir hafıza ağır bir cezadır ve işin kötüsü iyi anları nadiren, kötü anları sıklıkla hatırlatır.” On dört öyküden oluşan kitapta en sevdiğim öyküleri de saymak isterim: Dolabın Kapağı, Kasti faul, Çok tanıdık çok bildik ve kitaba ismini veren Diken ucu. “İnsan yirmi yıl bir başkasını diken ucu gibi taşır mı içinde? Görmese aramasa bile...”s.48
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · İletişim Yayınevi · 2020118 okunma
118 syf.
2/10 puan verdi
“Kitap çeşitli hikayelerden oluşuyor fakat hepsi aynı adamı anlatıyor gibi. Öykü mü yazayım roman mı ikileminde kalmış bir kişinin bastırmaya karar verdiği basit bir deneme türü gibi geldi bana. Anlamlandıramadım.”
Diken Ucu
Diken UcuBehçet Çelik · İletişim Yayınevi · 2020118 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.