Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Din Bu-1: Tanrı ve Kur'an

Turan Dursun

Din Bu-1: Tanrı ve Kur'an Sözleri ve Alıntıları

Din Bu-1: Tanrı ve Kur'an sözleri ve alıntılarını, Din Bu-1: Tanrı ve Kur'an kitap alıntılarını, Din Bu-1: Tanrı ve Kur'an en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sünnet", Kur'an'da yer almamış olmakla birlikte, İslamdaki temel gelenekler arasındadır. Ve İslama, Yahudilikten geçmedir. Yahudiliğe de eski Mısır'dan.
Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Güçleninceye dek şöyle demiştir: "Senin dinin sana, benim dinim bana." (Kâfirûn Suresi, 6. ayet) "Dinde zorlama yoktur..." (Bakara Suresi, 256. ayet) Güçlendikten sonraysa, inanmazlar gösterilerek Müslümanlara şu buyruk verilmiştir: "...Onları nerede bulursanız orada öldürün!" (Bakara, 191. ayet, Nisa Suresi, 89 ve 91. ayetler; Tevbe Suresi, 5. ayet)
Sayfa 55
Reklam
Fahruddin Râzî, şunları yazar: "Tefsirciler İsrail'in, İbrahim Oğlu Ishak Oğlu Yakub olduğunda birleşirler ve şöyle derler: 'İsrail'in anlamı:' Abdullah'tır (Tanrı'nın kulu). Çünkü 'Isra', onların (yahudilerin) dilinde 'kul' (abd), 'îl'de 'Allah' demektir. 'Cebrail', 'Mikâil'de 'Tanrı kulu' anlamındadırlar. Kaffâl'sa şöyle der: Kimilerine göre 'Isra', İbranca'da, 'insan' anlamına gelir. 'Tanrı adamı' demiş oluyor İsrail' denirken."
Üstün kılınan ırk şu an insanları katlediyor!!!
"Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimeti ve sizi dünyalara üstün kıldığımı hatırlayın." (Bakara Suresi, 47, 122. ayetler, Diyanet çevirisi.)
Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"Bilim"le "din", hep çatışagelmiştir. Bakış açıları tümüyle ayrı olduğu için.
Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Kendilerini doğru yolda görenlere duyurulur :))
Allah kimi dilerse onu saptırır ve kimi dilerse onu doğru yola koyar.
Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bununla birlikte "Tanrı'nın benzeri yoktur" sözü, Kur'an'ın bütününde ve hadislerde tanıtılan "Tanrı"ya pek uymuyor. Çünkü gerek ayetlerde, gerek hadislerde "Tanrı"nın nasıl tanıtıldığına, O'na uygun görülen niteliklere bakıldığında, bu Tanrı'nın "tıpkı insana benzediği" görülür. Yani "insan"da bulunan nitelikler bu "Tanrı"da da var. Örneğin: İnsan görür, işitir; bu Tanrı da görür, işitir. İnsan konuşur; bu Tanrı da öyle... İnsan gelir, gider; bu Tanrı da... İnsan kızar, öfkelenir; bu Tanrı da... İnsan "öç alma" yoluna gider; bu Tanrı da... İnsan yatışır, düşünür, acır, bağışlar; bu Tanrı da... İnsan gibi "efendi"dir (Rabb), "kral"dır (Melik), "ev"i (Kâbe...), "tahtı, sarayı" (ARŞ) vardır. Güçlüdür kimi insan gibi (Azîz). "Ezici"dir (Kahhâr), "zorba"dır (Cebbâr), "sevecen"dir (Vedûd)... Dost, düşman edinir...
Sayfa 29
Temeli “değişmezlik” olan “din giysisi”, gelişen yaşamın, çağımızın giysisi olamaz. O giysi, bu gövdeye olmaz. Olmadığı, olamadığı için Türkiye Cumhuriyeti’nde ‘laik yasalar’ kabul edilmiştir. Mahmut Esat Bozkurt, Medeni Kanun’un gerekçesinde bunu çok açık bir dille anlatır. Bundan ödün vermemek gerekir. Verildiği zaman işin içinden çıkılmaz.
Benim de..
"Benim ayinim düşünüp yapmaktır, benim dinim, insan gibi yaşamaktır."
İbrahim: Efendi Tanrım (Rabbi)! Ölüleri nasıl diriltiyorsun, bana göster! Tanrı: İnanmıyor musun? İbrahim: Öyle değil de, kalbim yatışsın diye istiyorum. Bakara Suresi'nin 260. ayetine göre Tanrı'yla İbrahim arasında böyle bir konuşma geçmiş. Tanrı da onun "kalbinin yatışması", yani tam olarak inanması için mucize göstermiş, kuşları parçalatmış, sonra diriltmiş. Buna göre, herkese böyle bir hak doğmuştur. İnanmak için herkes böyle bir mucize isteyebilir. Böyle bir mucize gösterilmedikçe de kimse, tam inanmadığı için kınanamaz. İbrahim'in örnek alınması yolundaki öğüt de bunu gerektirmiyor mu?
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Akıl ve bilim, aydınlık kesimdedir. Din, imansa karanlık kesimde. Aklın, bilimin ölçüleri bellidir. Gözlem vardır, deney vardır, nesnellik vardır. Yolu ışıklandıran da bunlar. Din ve imanda ise bunlar yoktur.
İslam öncesi inançlardan İslama geçmiş bir inanca dayalı, her felakette hemen başvurulan bir gerekçe, "Tanrı daha iyisini bilir. Öyle uygun görmüştür. Yaptığı her işte bir hikmet vardır. İlahi takdire kimse karışamaz. Bu takdiri kimse değiştiremez. Bunlar, günahlarımız yüzündendir. Ayrıca Tanrı insanları dener. Ne ölçüde sabırlı olduklarına bakarak karşılıklar verir. Sevap ya da azab..."
Sayfa 63
Soru: Tanrının yazgısında, sözünde, "DEĞİŞME", "DEĞİŞTİRME" olur mu? Kimi ayetlere göre, "Hayır, kesinlikle olmaz". Ayetler: "(Tanrı söylüyor): Benim katımda SÖZ DEĞİŞMEZ..." (Kaf Suresi, 29. ayet.) "...Tanrı'nın sözlerinde DEĞİŞME olmaz..." (Kehf Suresi, 64. ayet.) Bu doğrultuda başka ayetler de var (bkz. Ahzâb Suresi, 62. ayet; Fâtır Suresi, 43. ayet; Fetih Suresi, 23. ayet; En'âm Suresi, 34, 115. ayetler). Kimi ayetlere göreyse, "Evet, DEĞİŞME ve DEĞİŞTİRME vardır. Tanrı dilediğinde değişiklik yapar. Her şeyi yazıp çizdiği LEVH-İ M AHFUZ'da yazar, bozar, yeniden yazar". Ayetler: "Biz bir ayeti başka bir ayetin yerine değiştirdiğimiz zaman..." (Nahl Suresi, 100. ayet.) "Herhangi bir ayeti 'nesh' eder ya da unutturursak..." (Bakara Suresi, 106. ayet.) "Tanrı dilediğini siler, dilediğine yer verir. Ana Kitab (Levh-i M ahfuz) O'nun yanındadır." (Ra'd Suresi, 39. ayet.)
Sayfa 200
Tevrat'ın "Tanrı"sı, "yedinci gün dinlendiği"ne ilişkin açıklaması yüzünden "Tanrı da yorulur mu ki, dinlenmiş olsun? Ne biçim Tanrı?" diye eleştirilince, Kur'an'ın "Tanrı"sı bu eleştirilerin kendisine yönelmemesi için şu açıklamayı yapıyor (Diyanet'in Çevirisi): "And olsun ki, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ALTI GÜNDE yarattık ve Biz, bir YORGUNLUK da duymadık!" (Kaf Suresi, 38. ayet.)
Sayfa 214 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Bu riski göze alıp yapan var mı ?
"Herhangi birimizin ( su ya da yemek) kabına sinek düştüğünde, o kimse sineğin tümünü kabın içine daldırsın. Sonra da kaldırıp atsın. Çünkü sineğin bir kanadında şifa, öbür kanadında hastalık vardır. " ( Buhari, Tecrid; Hadis No: 1941)
Sayfa 156Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.