Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İnsanın kendisi ile dünya hakkında edindiği ilk tasavvurların kaynağı dindir.
İnsanın bir yandan kâinatın varlığının, öte yandan kendi varlığının şuuruna varması, onun zaruri olarak kendi varlığının ve kâinatın varlığının sebebinin ne olduğu, neden bir dünyanın ve neden bir benin var olduğu sorusuna götürür. İşte, bu noktada âlemin düzenini yaratan ve idare eden bir tanrı kavramı ortaya çıkar. Böylece insan, insanlaşma akdi ile tabiatın üstüne yükselirken aynı zamanda kendi varlığının üstünde birtakım tasavvurlara da sahip olur. İnsandaki bu asli davranışın en açık kanıtı dindir. Şu hâlde, âlemin menşe ve yapısının insanın kendi mana ve mahiyetinin ne olduğu sorusu ilk cevabını dinde, dinin mitoslarında bulur. Böylece din, bu meseleler üzerine düşünmede felsefeden daha önce gelir. Yalnız, dinî inançların kökleri insan varlığının çok derinlerine uzanır ve şuur altında kaynağını bulur. Felsefe ise daha fazla düşüncenin meyvesidir.
Büyüyen Ay
Reklam
...din, insanların vahşetten medeniyete geçişinin ifadesidir.
Gerçek manada ne bir doğum ve ne de bir ölüm vardır. Burada doğum, ölüm yerine ayrılma ve birleştirme demek daha yerinde olur. Doğmak yani bir terkiple kısmen bütünden ayrılmak, ölmek ise bütüne geri dönmektir.
Biz, bize benzeyen şeyleri değil; bizden ayrı olan, kendimizden ayrı bildiğimiz şeyleri algılarız.
...din gibi tabiatüstü bir müesseseyi tabii bir müessese olarak göstermek inkâr etmek oluyordu.
Reklam
Din yalnız insan düşüncesini birtakım fikirlerle zenginleştirmekle kalmamış, asıl insan düşüncesinin teşekkülüne ve kurulmasına da yardım etmiştir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.