Onu(Dostoyevski) okumadan önce, bilimsel yasaları, temel ahlak kuralları, toplumsal gelenekleri değişmez ve kutsal olan binlerce yıllık yaşlı bir dünyada ayağımız yere sağlam basıyor sanıyorduk, ama işte birden sarsılıyor dekor, ayaklarımızın altından kayıyor yer. Her yanımız uçurum. Dostoyevski bizi rahat uykumuzdan çekip çıkarıyor, hiçliğin kıyısında açıyoruz gözlerimizi.