Dərvişlərin Hekayətləri
İdris ŞahSözler ve Alıntılar
Ateş Kıssası
Mürşit , müritlerine , " Öğrenmek istemeyeni nasıl eğiteceğinizi öğrenmelisiniz " demiş. " Öncelikle insanlara nasıl öğreneceklerini öğretmelisiniz. Ancak öğretmenden önce insanlara öğrenilmesi gereken şeyler olduğunu öğretmelisiniz. Bu insanlar öğrenmeye hazır olduklarını düşünürler. Oysa onlar düşündükleri şeyi öğrenmek isterler , ilkönce öğrenmeleri gerekeni değil.
Bunları öğrendiğinizde nasıl öğreteceğinizi de bulursunuz. Öğretmek için özel bir yeteneği olmayanın elindeki bilgi ile öğretme yeteneği olan birinin elindeki bilgi aynı şey değildir. "
Ahmed el - Bedevi ( öl. 1276 ) , " Zalim kimdir ? " sorusuna verdiği cevapla ünlüdür.
" Zalim , bütün algıları kapalı olduğu halde , ancak Allah'ın yardımı ve kudretiyle idrak edebileceğimiz şeyleri sadece düşünmekle ve hissetmekle anladığını söyleyen kişidir.
İnsalar ya tamamen duyarsız olduklarından ya da bu insanların sözlerinin ve eylemlerinin gerçekte ne ifade ettiğini anlamaktan âciz olduklarından , Musa ile İsa'ya da gülmüşlerdir. "
Müslümanlar , dervişlik ilmine dayanarak , Ahmed El-Bedevi'yi Hıristiyanlığa dair vaazlar verdiği için , Hıristiyanlar da kesinlikle sonradan ortaya çıkan Hıristiyanlık dogmalarına uymadığı için dışlamışlardır. Ahmed el-Bedevi , Mısır'daki Bedevi tarikatının kurucusudur.
Sayfa 43Kitabı okudu
Çabuk Öfkelenen Adam
Her şeye çabuk öfkelenen adam , yıllar sonra , başına ne geldiyse bu huyundan geldiğini fark etmiş.
Bir gün , derin bilgi sahibi bir dervişten haberdar olunca ondan öğüt almak için yanına gitmiş.
Derviş , " Filanca kavşağa git. Orada kurumuş bir ağaç göreceksin. O ağacın altında otur ve yoldan geçen bütün yolculara su ikram et "
Sayfa 80Kitabı okudu
Kuş ve Yumurta
Bir zamanlar uçmaya gücü yetmeyen bir kuş varmış. Bazı kuşların uçabildiğini bilse de o tavuklar gibi yerde yürüyormuş.
Kaderin bir cilvesi olarak uçamayan kuş , uçan bir kuşun yumurtasına kuluçkaya yatmış.
Yumurtadayken içinde uçma yeteneği olan yavru kuş vakti gelince , dünyaya gelmiş.
Yavru kuş koruyucu annesine , " Ben ne zaman
Sayfa 133Kitabı okudu
Derviş ile Prenses
Bir padişahın herkesin hayran olduğu , ay parçası gibi güzel mi güzel bir kızı varmış.
Dervişin biri bir gün , bir parça ekmek yemek üzereyken kızı görmüş. Aklı öylesine başından gitmiş ki lokması elinden yere düşmüş.
Kız yanından geçerken ona gülümsemiş. Bu hareketle kendinden geçen Derviş , yedi yıl boyunca yere düşen ekmeğiyle öylece kalakalmış. Derviş tüm o zamanı , köpeklerin uyuduğu sokakta geçirmiş.
Derviş'in bu hali prensese dert olunca hizmetkârları onu öldürmeye karar vermişler.
Ama kız Derviş'i çağırıp " Bizim aramızda bir birliktelik olamaz ve kölelerim seni öldürmeye niyetli ; bu yüzden ortadan kaybol " demiş.
Acınacak haldeki adam karşılık vermiş :
" Sizi gördüğüm andan beri hayatımın anlamı yok. Beni yok yere öldürecekler. Ama madem ölümüme sebep olacaksınız , lütfen soruma cevap verin. Bana niye gülümsediniz ? "
" Aptal adam ! " demiş prenses.
" Kendini öyle rezil edince haline acıdığım için güldüm , başka sebebi yok. "
Sonra da prenses Derviş'in gözünün önünden kaybolmuş.
Mantıku't Tayr'da Attar , erkeklerin , belirli deneyimlerin ( prensesin gülümsemesi ) özel armağanlar ( hayranlık ) olduğuna inanmalarına neden olan öznel duyguları yüzünden , aslında tam tersi olma ihtimalini ( acıma ) gözden kaçırdıklarından bahseder.
Bu edebiyatın kendine has kıstasları olduğundan , pek çokları , klasik tasavvuf metinlerinin psikolojik durumu tahlil eden teknik eserlerden farklı olduğunu düşünme yanılgısına düşer.
Sayfa 199Kitabı okudu
Deyilir ki, Quranın hər bir ayəsinin yeddi mənası vardır, hər biri də oxuyanın və ya dinləyənin halına uyğundur.
Sayfa 49Kitabı okudu
Qavrayışın yeni orqanları zərurət əsasında yaranmış olur.
Elə isə zərurəti artır ki, qavrayış imkanların da arta bilsin.
Sayfa 268 - Zərurətin artırılmasıKitabı okudu
Bir sərhəd vardır ki, onun ötəsində ağlı qapalı olanlar üçün həqiqətlərin möhrünü açmaq təhlükəlidir.
Sayfa 188 - Atlı və ilanKitabı okudu