Babam Yahya Kemal'le aynı masada idi. Ben de yanlarındaydım, dinliyorum. (...) Babama, Atatürk döneminde yaşadıklarını anlattı. "Atatürk bir gün İzmir'e çağırdı biz İstanbul gazetecilerini," dedi. "Bundan sonra artık padişahlık yok, Cumhuriyet var; beni eleştireceksiniz," demiş. "Biz de İstanbul'un bütün muhalif gazetecileri ciddi ciddi Atatürk'ü eleştirmeye başladık," dedi Yahya Kemal. "Yeter Artık, Postal Kokusundan Bıktık", "Dolmabahçe Bitti, Çankaya mı Başladı!" gibi başlıklar atmışlar bu işi ciddiye alıp, hatta görev addedip. Sonra Takrir-i Sükûn Kanunu çıkıyor ve Yahya Kemal dahil bütün muhalif gazeteciler tutuklanıyor. "Meğer pusuya yatmış bizi açığa çıkarmak için, Cemil Bey," dedi Yahya Kemal.