Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dünyanın Ucundaki Fener

Jules Verne

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bu kulenin yüksekliği otuz iki metreydi ve ışığı on beş mil açıktan görülebilirdi. Ancak o tarihlerde henüz elektrik ya da hidrojen gazıyla çalışan fenerler bulunmadığı için yağla aydınlatıldığından, sadece on mil, yani aşağı yukarı 19 kilometreye kadar ışık verebiliyordu.
Sayfa 20 - Sıralar Basımevi - 1979Kitabı okudu
Korkunç, ve kısa bir çatırtı koptu. Dehşet çığlıkları duyulduysa da hemen kesildi... Sonra fırtınanın uğultusundan ve kıyıyı döven dalgaların homurtusundan öte bir şey işitilmez oldu.
Sayfa 111 - Sıralar Basımevi - 1979Kitabı okudu
Reklam
Kongre'nin Hain Planı
Demir dibi bulduğu zaman Moriz ile Felipe de tekneye atladılar. O anda, Kongre'nin bir işareti üzerine, Moriz başına yediği bir balta darbesiyle yere düştü. Ardından iki kurşun, Felipe'yi de arkadaşının yanına gönderiverdi. Bir saniye içinde, ikisi de ölmüşlerdi. Nöbet odasındaki pencerelerden birinden Vaskez silah seslerini duymuş, hem de arkadaşlarının acımasızca öldürülüverdiklerini gözleriyle görmüştü.
Sayfa 73 - Sıralar Basımevi - 1979Kitabı okudu
Körfezden Çıkarken
Fırtınadan sonra sık sık görüldüğü gibi, 25 Şubat günü sabahı, ufuk sislerle örtülüydü. Ama rüzgâr giderek dindi ve havanın değişeceği iyice anlaşıldı.
Sayfa 141 - Sıralar Basımevi - 1979Kitabı okudu
Fener bekçilerinin, korsanların varlığından haberdar olmaları.
Birkaç gün geçti ve ertesi hafta başlarken, Karkante ava çıktığı sırada, kovaladığı bir ganakonu bir kurşunla yaraladı. Bilindiği gibi hayvan ondan kaçarak gelip Moriz'in bulduğu yerde, gürgen ormanının yakınındaki kayaların dibinde düştü öldü. Ve işte bugün Vaskez ile arkadaşları, adada kendilerinden başka da yaşayanlar bulunduğunu öğrenmiş, Elgor Körfezi dolaylarını daha sıkı bir gözetim altında bulundurmaya başlamışlardı.
Sayfa 45 - Sıralar Basımevi - 1979Kitabı okudu
Vaskez Hayatta Kalabilecek Miydi ?
Öte yandan, Vaskez kendi canı için korkmamalıydı. Baksana, Kongre adada bir üçüncü bekçinin bulunmasını hiç mi hiç önemsemiyordu. O halde o da haydutların eline düşmemenin çaresine bakacaktı. Şimdilik önemli olan, Santa-Fe gelinceye kadar yaşamını sağlayabilecek kumanyayı ele geçirmesiydi. Bu umutla, daha fazla zaman yitirmeden mağaraya yöneldi.
Sayfa 86 - Sıralar Basımevi - 1979Kitabı okudu
Reklam
Son bir çaba harcamanın sırası gelmişti artık. Bu haydutların çaresizlik içinde kalınca nasıl amansız bir öfkeye kapıldıkları, hatta kudurmuşa döndükleri kolayca tahmin edilebilirdi. Bunca zamandır özlemle bekledikleri gemi, onlara özgürlük, belki de zenginlik getirecek olan tekne, ayaklarının altında olsun da, onu şu kum yığınından kurtaramasınlar ha!..
Sayfa 60 - Sıralar Basımevi - 1979Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.