“Her birey yaşamı düşünebildiği, yaşamın karmaşık düzeni içinde düşünce üretebildiği, böylece yaşamın gelişimine katkı sağlayabildiği ölçüde insandır.”
“Gerçek insan için yaşamak her şeyden önce düşünmektir. Beslenme ve üreme işlevleri insanı insan yapmaya yetmez. Düşünmeden yaşamak yaşama bilinçsizce katılmaktan, yaşama iğreti yerleşmekten ya da yaşama sürüklenmekten başka bir şey değildir.”
“Gerçek insan için yaşamak her şeyden önce düşünmektir. Beslenme ve üreme işlevleri insanı insan yapmaya yetmez. Düşünmeden yaşamak yaşama bilinçsizce katılmaktan, yaşama iğreti yerleşmekten ya da yaşama sürüklenmekten başka bir şey değildir.”
Birey toplumsaldır ve onun her davranışında bu özelliği yansır. Düşüncede de, eylemde de toplumsalın sınırlarını zorladığımız zaman bizi yanılgı ve düş kırıklığı bekler. Her çabamız toplumsallıkta doğrulanabilir. Yalıtık insan simgesi gerçeklikte karşılığı olmayan bir imgedir.
Her birey kendi yaşı kadar değil, atalarının varlığı kadar dünyadadır. Bireyin varoluşu ölümüyle bitmeyecek, başka bireylerin, giderek toplumun, giderek insanlığın varlığında sürecektir.
"Bilgilerinden ötürü kurumlanma, bilge kişisin diye çalım satma. Bilene danıştığın gibi cahile de danış. Sanatın sınırı yoktur, işini tümüyle bilen sanatçı da yoktur. Doğru söz zümrüt kadar değerlidir, ama onu değirmende çalışan insanlarda da bulabilirsiniz..."