- Doğu ülkelerinden birinde, bir gün zavallı bir adamı astıklarını anlatmışlardı bana; çünkü bu zavallı ülkenin hükümdarının öldürüldüğünü rüyasında görmüş ve safdillik yaparak rüyasını anlatmış. Polis olayı şöyle yorumlamış: "Rüyasında gördüğüne göre, demek hükümdarın ölmesini diliyor." Bu, belki de doğru... Ama şunu eklemek gerekirdi: "Onu düşünde görüyor, bu demektir ki onu gerçekleştirmiyor."
- Düş insanı gerçek eyleme sürükleyemez mi?
- Düşün gerçek eylemle ilintisi yok... Bir uçağı kullandığınızı hayal edebilirsiniz, ancak düşünüzdeki hareketlerle pilotun gerçeğe uygun hareketleri hiçbir şekilde bağdaşmaz, çünkü bunlar uçuş tekniğiyle ilintilidir ve orada hayal kurmaya yer yoktur. Aynı şekilde sizin bütün psikogramlarınız, insan direncinden, diğerlerinin, ailelerin, toplumun, yaşamak zorunda olduğumuz ortamın direncinden yoksundur; bütün bunlar tepkileri, baskılarıyla duygularımızı ve eylemlerimizi biçimlendirip belirlerler.
Kayınpederimle kayınvalidemin bu psikogramlarında neredeyse bütün "iç konuşmalarda" büyük şaşkınlıkla rastladığım iki özelliği daha belirtmek istiyorum. Bunlardan biri, yaşamın daha soylu olması, hatalarından talihsiz rastlantıların sorumlu tutulması ve fırsat bulur bulmaz yeni bir yaşama başlama düşüncesi. Bu düş yaşlılığın en uç noktasına dek sürüp gidiyor. Daha ürkütücü olan ikinci özellikse, aşklarında ya da tutkularında onları rahatsız eden her yaratığın ölmesini dilemenin bazı kişilerce umursamadan düşünülmesi. Yabanıllığın ilk hareketi öldürmekti; uygarlaşmış insanların içinde de potansiyel bir katilin barındığını psikogram ortaya koyuyordu.
...Birlikte yaşayan bireyler ve neredeyse bütün aileler arasında birbirinden gizlenen şeyler bulunur; çoğu kez bunlar kaygı vericidir ve bunların suskunlukla geçiştirilmesi yaşama zehir katar...
- Bana göreyse, bir bilim adamı, ne yaşamla, ne de hemcinslerinin duygularıyla oynamamalı, bilimin yararına olsa da... Evet azizim, ya hekim olsaydınız...
Hickey keyifle:
- Hekim mi olsaydım? dedi. Hastanelere düşen yoksul tipleri üzerinde sonuçları belirsiz, hatta bazen ölümcül olacak tıbbi deneyler yapardım hiç çekinmeden... Romancı olsaydım, dostlarımın karakterlerinden ve başından geçenlerden yararlanırdım. Kitaplarımın onlar üzerinde yaratacağı sonuçlar umurumda bile olmazdı; yeter ki kitaplarım güzel olsun... Sizin Balzac'ınız kadın kahramanlarını yaratırken metreslerinin gizlerini kullanmadı mı hiç
duraksamadan?..