İyi ve kötü, yani aydınlık ve karanlık...
Binlerce yıl boyunca sadece bu iki gücün savaşı sürdü... İnsanoğlu, her seferinde karanlığın cazibesine, kötülüğün kandırmacasına yenik düştü.
Aklıma yitirmeye çok yakındım. Delilik bıçak gibi keskin, yanı başımda duruyordu ve ben tüm gücümle üzerine gidiyordum. Hiçbir şey düşünemiyordum. Hem de hiçbir şey... İçimde koca bir boşluk oluşmuştu sanki; beni içine çeken ve yavaş yavaş yok eden bir boşluk...
Bu tıpkı cenneti hayal etmek gibiydi ya da dünya üzerinde eşi benzeri olmayan bir çiçeği koklamak gibi. Ölmek gibiydi ya da doğmak gibi.. Yüce Yaratıcının varlığına inanmak gibiydi.