Makale yazmaktan başımı kaldırıp nihayet kitabımı bitirebildim. Emma, Jane Austen'ın 1800'lü yıllarda yazdığı kitabı. Emma, taşrada yaşayan fakat kendi iç dünyasında fırtınalar kopan genç bir kız. Hayatı boyunca asla evlenmek istemeyip, sürekli birilerini baş göz etme çabasına anlam veremedim.
Kitaptaki Emma oldukça şımarık, insanları sınıflandıran, kibirli bir yapıya sahip; filmde canlandırılan Emma ise tam bir şirinlik abidesi. Mutlu sonla biten bu İngiliz romanını okumak isterseniz bu çeviriyi kesinlikle önermem, çok kötüydü. 18. yüzyıla şöyle bir gidip geldim. İnsanların minnacık şeylerden mutlu olduğu, nezakette cömert davrandığı, tatlı bir hikayeydi.
Austen'ın bu öyküleri kendine ait bir odası olmadan, oturma odasında kaleme aldığını düşününce daha bir değerli oluyor gözümde. Satırlarında sık sık Austen'a yer veren Virginia Woolf'a da selam olsun.