Aşk sizi bir el işaretiyle çağırdığında takip edin onu.
Yolları zorlu ve dik olsa da.
Kanatları sizi kucakladığında kendinizi bırakın ona.
Tüylerinin arasındaki gizli kılıç sizi yaralayacak olsa da.
Ve sizinle konuştuğunda inanın aşka.
Sesi kuzey rüzgârının bir bahçeyi tarumar edişi gibi hayalleri- nizi yerle bir etse de.
Çünkü aşk taçlandırdığı gibi çarmıha da gerebilir sizi.
Sizi büyüttüğü gibi, budayabilir de aynı zamanda.
Uzanıp tepenize, güneşte titreyen en narin dallarınızı okşadığı gibi, köklerinize inip yeryüzüne tutunan bağlarınızı sarsabilir de.
Biçilen buğday demetleri gibi toplar kucağında sizi.
Harman eder sizi çırılçıplak bırakmak için.
Elekten geçirir kabuklarınızdan ayırmak için sizi
Sizi en küçük çabanızla ölçmek, okyanusun gücünü köpüklerinin narinliğine bakarak tahmin etmeye benzer.
Sizi başarısızlıklarınıza bakarak yargılamak, mevsimleri değişkenlikleri yüzünden suçlamaya benzer..
Karışın, güleceğiniz ama doyasıya gülemeyeceğiniz, ağlayaca- ğınız ama tüm gözyaşlarınızı dökemeyeceğiniz, o mevsimsiz dünyaya
Aşk kendinden öte hiçbir şey vermez ve kendinden öte bir şey almaz.
Aşk sahiplenmez ve sahiplenilmez, çünkü aşk yeter aşka.
Aşık olduğunuzda, "Tanrı yüreğimdedir," demeyin, bilakis "Ben Tanrı'nın yüreğindeyim," deyin.
Aşkın yönünü belirleyemezsiniz, o sizin yönünüzü belirler, eğer sizi buna değer bulursa