Duyduğu acı o denli şiddetliydi ki, onu ağlamaktan aciz bırakıyordu. Ağlasa, birkaç damla yaş dökebilse içindeki bu ağırlık dağılacak, ruhu, şifa veren bir avuntuyla yumuşayacaktı. Ama varlığında, cinsini belirleyemediği derin bir sızı vardı. Ayrıntılar ve nedenler hakkında hiçbir şey düşünemiyor, hayvansal bir beyin boşluğu içinde keskin bir sızıya boğulup kalıyordu.