Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kötülük Kavrayışı Üzerine Bir Deneme

Etik

Alain Badiou

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Arzu, yani arzu denen şey, hayatın korkaklar yaratmasının hiçbir anlamı olmayacağını kanıtlamaya yeter.” J. Lacan.
Sayfa 63 - Metis Yayınları. 3. Basım. Aralık 2013. Çeviren: Tuncay Birkan.
Tek sahici etik, hakikatlirin etiğidir - daha doğrusu tek etik, hakikat süreçlerinin, dü n yaya bazı hakikatler getiren emeğin eti­ ğidir. Etik Lacan'ın, Kant'a ve genel bir ahlak anlayışına karşı psi­ kanaliz;<< etiğini tartışırken benimsediği anlamda ele alınmalıdır. Etik diye bir şey yoktur. Sadece bir şeyin etiği (siyasetin, aşkın, bilimin, sanatın etiği) vardır.
Reklam
Ahlak etik değildir. İkisi arasın da çok fark var.
"İnsan hakları", Kötülük görmeme hakları demektir: İnsa­ nın hayatının (cinayet ve idam dehşeti), bedeninin (işkence, zu­lüm ve açlık dehşeti) ya da kültürel kimliğinin (kadınların, azınlıklara vs. aşağılanması dehşeti) taciz edilmemesi ya da kötü muamele görmemesi hakına işaret eder.
Kötü, İyi'nin kendisinden türediği şeydir, tersi doğru olamaz.
Bildiğimiz gibi zorunluluğa verilen modem ad, "iktisaftır. Parla­ menter rejimlerimizin, üzerinde zorunlu görünen her şeyi peşinen onaylamaya mahkum edilmiş bir öznellik ve bir kamuoyu örgüt­ ledikleri temel iktisadi nesnelliktir - adlı adınca söy !ey elim: Ser­ maye'nin mantığıdır. İşsizlik, üretim anarşisi, eşitsizlikler, el emeğinin bütünüyle değersizleşmesi, yabancılara eziyet edilme­ si: Bütün bunlar, hava kadar değişken olan (iktisat "bilim"inin öngörüleri meteorolojininkilerden daha da belirsizdir), ama görü­ nüşte bitmek bilmez katı dış kısıtlar tarafından biçimlenen bir du­ rum etrafındaki aşağılık mutabakatın birer parçasını oluşturur.
Etik, toplumlarımızın evrensel diye sunulabilecek bir gelecekleri olmayışının da etkisiyle, bir nihilizm figürü olarak ele alındığın­ da, birbirini tamamlar nitelikte iki arzu arasında gidip gelir. Bun­ lardan birincisi, bizim "Batılı" konumumuza özgü düzenin -diz­ ginsiz ve hissiz bir ekonominin bir hukuk söylemiyle iç içe geç­ tiği düzenin-meşruiyetinin küresel olarak tanınmasını sağlama­ ya çalışan muhafazakar bir arzudur. İkincisi de, hayat üzerinde tam bir hakimiyet kurma im k anını, bir ve aynı jestle hem savu­ nan hem de gömen -ya da var olanı "Batı'nm" ölüm üzerindeki hakimiyetine mah k um eden- canice bir arzudur.
Reklam
Yine de asıl güçlük başka bir yerden, çelişkili haleti ruhiyemden kaynaklanıyordu. Bir yandan sahici bir öfkenin yönlendirmesi altındaydım. Dünya bir "etik" çılgınlığına boğazına kadar batmış haldeydi. Herkes siyaseti fikirsiz bir ilmihalin ikiyüzlülüğüyle karıştırmakla meşguldü. Ahlaki terörizm kılığına bürünmüş entelektüel karşı-devrim, Batı kapitalizminin rezaletlerini yeni evrensel model diye dayatıyordu. Sözde "insan hakları", yeni özgür düşünce biçimleri yaratmaya yönelik girişimleri her alanda yok etmeye hizmet ediyordu.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.