Armağan almak sevginin somut şekli, görsel sembolüdür.
(...) Oysa birincil sevgi dili armağan almak olan kişiler kendilerine gelen her hediyeyi özenle saklar. (...) Armağan alan kişileri unutmazlar; kim ne almış, ne zaman almış hepsi zihinlerinde kayıtlıdır. Çevremize baktığımız zaman bazı insanların kendilerine gelen güzel sözleri bile özel defterlerine yazdıklarını görürüz.
Bu kişiler doğum günleri gibi özel anları sevdikleriyle kutlamak isterler. Üstelik öyle maddi değeri çok yüksek hediyeler de beklemezler. Kendilerine yazılmış güzel bir yazıyı, bahçeden koparılmış çiçeği ya da hatıra defterine çizilen bir resmi hediye olarak büyük bir mutlulukla kabul ederler.
Onlar sevgiyi ve verilen değeri ancak bu şekilde hissedebiliyorlar. Hatta bazı durumlarda somut bir hediye yerine, sevdiklerinin varlığını hediye olarak isterler.
İçindeki sese inat, sevgini ifade etmenin yolunu ara. Çıkar at, sevgini engelleyen tüm kalıplaşmış düşünceleri. Mutlu ol, sev ama kendi istediğin şekilde değil, karşındaki kişinin beklediği gibi sev.
Anlayalım birbirimizi, sevgi dillerimizi. Bütün diller sevgiyi söylemek isterken nefrete dönüşmesin. Yarım kalmasın sevgiler, kimse yaşamasın hayal kırıklığı... İçindeki sese inat, sevgini ifade etmenin yolunu ara. Çıkar at, sevgini engelleyen tüm kalıplaşmış düşünceleri. Mutlu ol, sev ama kendi istediğin şekilde değil, karşındaki kişinin beklediği gibi sev.
Hayır, beni seven böyle sevsin, diyorsan yanlış yoldasın. O yanlış yol yalnızlığın, sevgisizliğinin yoludur. Evet, diyenler mutludur, huzurludur; evlerinden gülüşmelerin sesi gelir. Samimi dostluklar bekler, o sevgi dolu yürekler...
Sevgiyi sevgi dilleriyle keşfet!